Z Yalnızlığı
Neslihan Acu

ON8 (15 yaş ve üstü) • Roman • 260 sayfa
Önerilen sınıflar: Lise Sınıfları
BİREY ve TOPLUM • ZAMAN ve MEKÂN • DUYGULAR
arkadaşlık • z kuşağı • yalnızlık • gençlik • yoksulluk • sosyal medya • aile içi şiddet • sınıf farkı • psikoloji • alışveriş • burs
Kitap Hakkında
Çağdaş edebiyatımızın dikkati çeken isimlerinden Neslihan Acu, romanında gençlerin dilinden konuşuyor. Sistemin hoyratça kenara ittiği gençleri özenli dokunuşlar, etkileyici ifadelerle sarmalayan yazar, başrolü yine gençlere veriyor. İlkgençliğin doğal hüzünlerini, dış etkenleri ve gelecek kaygısını anlatıyor. Yaşamın sert köşelerini törpüleme gereksinimi duymadan, tüm gerçekliğiyle gözler önüne seren roman, körpe hayallerle umudu büyütüyor.
Serap, normal şartlarda kapısından bile geçemeyeceği bir kolejde tam burslu okuyordu. Babası, az ötedeki alışveriş merkezinin kapı görevlisiydi. Sınıf arkadaşlarının yaşam tarzına özenerek, işsiz abisine üzülerek, kaybettiği arkadaşının hayaliyle sürükleniyordu. 16 yaşındaydı ve mavi perilere inanıyordu. Bir gün karşısına çıkıp dileğini sorsa, “gerçek arkadaş” diyecekti. Candan, tam da o günlerde, geçmişinden taşıdığı izlerle çıkageldi… Kesişen hayatlar, yeni yolların, yol ayrımlarının ve soruların başlangıcı olacaktı…
- Kitabın başından birkaç bölümünü okuduğunuzda, Serap karakteriyle ilgili nasıl bir ilk izlenim ediniyorsunuz? Onu iki sözcükle tanımlamak isteseniz, hangi sözcükleri seçersiniz?
- Serap, her güne yalnızlık hissederek başladığını söylüyor. Sizce bu yalnızlık hissi gerçeklerin yansıması mı, yoksa mutsuzluğunun ifadesi mi? Serap’ın olaylara ve çevresine aşırı tepki verdiği söylenebilir mi? Düşüncenizi örneklerle açıklayın.
- Serap’ın yeni rehber öğretmenle ilk görüşmesi size Ümit Hanım hakkında neler düşündürdü?
- Serap, “Benim kadar şekilsizi yoktur; hangi kaba girsem onun şeklini alıyorum,” sözünü hangi ilişkileri dolayısıyla söylüyor? Bu “şekil alma” davranışının altında nasıl bir gereksinim var? Bu gereksinim için sizin önereceğiniz çareler neler?
- Füsun nasıl bir psikolojiyle doğum günü partisine katılan Serap’a giysilerini ve ayakkabısını verdi? Sizce Serap’ın hepsini alıp kabul etmesi doğru mu? Başka nasıl bir tepki verebilirdi?
- Serap, burslu olmanın cezasını çekiyor. Oysa burs kazanmak, zaten eğitim yeterliliğinde üstün olmanın göstergesi değil mi? Neden diğer öğrenciler bursu muhtaç olmanın göstergesi olarak algılıyor? Bu çelişkili durum nasıl açıklanabilir?
- Serap’ın evinde hangi davranışlar aile içi şiddet olarak adlandırılır? Yoksullukla aile içi şiddet arasındaki bağlantıyı açıklayın. Her yoksul ailede şiddet var mıdır?
- Candan karakteri için neler söylersiniz? Sizce en iyi ve en kötü tarafı ne? Çevrenizde bu kadar doğrudan ve yapmacıksız kişilikler var mı? Eğer yoksa, olmamasını neye bağlıyorsunuz?
- Serap, kendisine her şeyini anlatmadığı için Candan’la “kanka” olamadıklarını düşünüyor. Yakın arkadaş (kanka) kavramında bu “her şey” neleri içerir? Tarafların paylaşmak istemedikleri konular olması arkadaşlıkları olumsuz etkiler mi?
- Karne günü Candan, Serap’ı neden bencillikle suçluyor? Bu düşüncesine kanıt olarak neleri gösteriyor? Siz onun Serap’la ilgili bu düşüncesine ne diyorsunuz?
- Emrah’ın Serap’a yaklaşımı nasıl tanımlanır? Sizce Serap bu yaklaşıma nasıl tepki vermeli? Neden tepki vermiyor?
- Candan’ın Viyana’ya döneceğini öğrendikten sonra Serap’ın Ümit Hanım’la konuşması neden önemli? Ümit Hanım, Serap’ı ve geleceğini nasıl değerlendiriyor; onun neleri fark etmesini sağlıyor? Siz Ümit Hanım’ın yerinde olsanız okulda kalmayı seçer miydiniz?
- Albümlere bakmak, Serap’ın ailesinde nasıl bir etki yapıyor? Serap, ailesine bakışıyla ilgili neleri fark ediyor?
- Candan, veda mektubunda nelere dayanarak Serap’ın kendisinden daha güçlü olduğunu yazıyor? Güçten kastı ne? Hayat karşısında sizin “güçlü duruş” beklentiniz nedir?
- Proje: Sınıfça, Candan ve Serap’ın yaptığı “Gençler İçin Hayatta Kalma Rehberi”nin benzerini hazırlayın. Öğrenciler daire biçiminde dizilsin, beyin fırtınası yaparak ilkeler belirlensin ve kâğıtlara yazılsın. “Bizim Sınıfın Hayatta Kalma Rehberi” için biriken kâğıtlar, sınıftaki bir panoda sergilensin. İki hafta sonra tekrar bir beyin fırtınası yapın ve hangi ilkelerde ne değişiklikler yapılabileceğini tartışın. Bakalım hangi görüşler değişecek, yeni hangi görüşler ortaya çıkacak?
- Yazma: Öğrenciler, toplumdaki sınıfsal farklılıkları konu alan kısa birer öykü yazsın. Öyküler sınıfta okunurken herkes öyküleri konu, üslup, anlatım zenginliği, bağlantılar ve yaratıcılık yönünden değerlendirerek, her öyküye 1-5 arası bir puan versin. Bütün öyküler okunduktan sonra en yüksek puanı alan 3 öyküye sembolik bir armağan verilsin.
- Araştırma: Z olarak nitelenen kuşağın özelliklerini araştırın. Z kuşağının bir önceki Y kuşağı ile farkları neler? Bu kuşak farklılıklarının kaynağı nedir; araştırın ve Z kuşağının özelliklerini kendi eğilimlerinizle karşılaştırın.
- Video: Romanda bir derste Ümit Hoca’nın öğrencilere sorduğu, “Bu ülkede sosyal projeler neden böyle cılız ve gençlerin sosyal hayata katılımı neden bu kadar az?” sorusuna sınıfça cevaplar arayın. Akıllı telefonla video kayıt yapacak gönüllü 3 öğrenci belirleyin. Biri arkadaşlarını sırayla çekim için organize etsin, biri çekimleri yapsın, biri de videoların montajı ve kurgusunda çalışsın. Sınıftaki tüm öğrencilerle okul bahçesinde, sınıfta, kantinde vb özel çekimler yapılarak görüşleri alınsın. Sonuçta ortaya çıkacak 7-8 dakikalık videoyu dilerseniz sınıfın YouTube kanalında paylaşın ve etkileşime açın.
- Münazara: Öğrenciler iki gruba ayrınsın. Bir grup sözcüleri aracılığıyla, “sosyal medya gençlerin, haberleşme, sosyalleşme ve dünyayla bütünleşme fırsatıdır,” görüşünü, diğer grupsa yine sözcüleri üzerinden, “sosyal medya gençler için sakıncalı tepkileri yaygınlaştırma, yozlaşma ve zaman kaybetme aracıdır” görüşünü örneklerle somutlaştırarak savunsun. Bakalım sınıf, sosyal medyayı nasıl algılıyor?
- Canlandırma: Öğrenciler üçer kişilik gruplara ayrılsın. Her grup romandaki karakterlerden birini seçsin ve sözcüleri aracılığıyla, karakteri düşünceleri, istekleri, sınıfsal eğilimleri, psikolojisiyle canlandırsın. (Örnek: “AVM’de çalışmak iyi bir şey, ama parası altı nüfusu geçindirmeye yetmiyor. Mutlu değilim… Zaten mutluluk nedir: Faturaları ödeyebilmek mi, iki göz odaya sığışmak mı, televizyonda dizi izlemek mi?..”) Sınıfta sırayla gerçekleştirilen bu kişileştirme canlandırmalarında öğrenciler sözcüye karakterle ilgili sorular da sorabilirler. Soruları yalnızca sözcü değil grup da yanıtlayabilir.
- Tartışma: Aile içi şiddet gören, dışlanan, ötekileştirilen ve yalnızlık çeken, baskı altında yaşamak zorunda olan çok genç var ne yazık ki. Romanda sözü edilen Zeynep’in neler yaşamış olabileceğini, psikolojisini sınıfça irdeleyin. Koşulları değişmese bile Zeynep yaşama nasıl tutunabilirdi, tartışın.
- Müzik: Romanda Candan’ın dinlediği George Gershwin’in “Rhapsody İn Blue” adlı eserini, Norah Jones’un ve Diana Krall’in müziklerini internetten dinleyin. Bu müziklerin Candan’ın ruh haline uygunluğunu anlamaya çalışın. Siz olsanız Candan’a başka hangi müzisyenleri önerirdiniz, sınıfta paylaşın.