
Çocuk Kitaplar (8-12 yaş) • Roman • 120 sayfa
Önerilen sınıflar: 5. Sınıf • 6. Sınıf • 7. Sınıf
DUYGULAR • KÜLTÜRLER • HAKLAR • ERDEMLER
çocukluk • hayatta kalmak • arkadaşlık • savaş • hayaller • şiir • oyun • özgürlük • zor koşullar • korku • sığınmacılık • hastane • dayanışma • ölüm • umut • nesillerarası iletişim
Kitap Hakkında
Edebiyatımızın saygın ödüllerinin sahibi, her yaştan okura seslenebilen usta şair, yazar Çiğdem Sezer, savaş dehşetinin içinde kalan çocukların hayata tutunma hikâyesini lirik bir üslupla aktarıyor. Yetişkinlerin acımasız savaşlarının, çocukların kırılgan dünyasını nasıl altüst ettiğini, nasıl çaresiz kaldıklarını yumuşacık bir dille anlatıyor. Ayrı düşen iki arkadaşın hayalleri, çocukluğun masumiyetini ve barış özlemini duyumsatıyor.
Leyla ve yakın arkadaşı Samar, çatışmaların gölgesinde geçen her gün barışın hayalini kuruyorlardı. Oyunlarını bozan bomba sesleri, çoktan hayatlarının ayrılmaz parçası olmuştu. Leyla, babası ve abileri mücadeleye katılınca, korkularını belli etmemek için hayallerine sığındı. Bir gün bakkaldan dönerken, az önce çıktığı evinin yerinde sadece yıkıntılar ve toz bulutları gördü. Yapayalnız kalan Leyla, gözlerini açtığı hastane odasında ailesinin, komşularının ve Samar’ın özlemiyle baş etmek zorundadır…
- Leyla ve çevresindeki çocukların en çok duyduğu “abluka” sözcüğünün anlamı nedir? Hikâye başlarken okur, Leyla ve Samar’ın yaşadığı yer hakkında nasıl bir izlenim ediniyor?
- Ümmü Cemil Teyze, “Dünya çok büyük ama kalbi, sizin gibi iki çocuğu içine alamayacak kadar küçük!” sözüyle ne demek istiyor?
- Bir çocuğun evinin, yakınlarının, sevdiklerinin yok olduğunu izlemesi nasıl bir duygudur? Bir doğum gününü bile kutlayamamak ya da evde ekmek bile olmaması sizce bir çocuğu nasıl etkiler?
- Ailelerini ararken rastladıkları işgalci askerlerden Noam’ın kız kardeşinin de aynı yaşta olduğunu, orada değil üniversitede olmak istediğini söylemesi ve çocukları serbest bırakması, savaşın güçlüler tarafı hakkında neler düşündürüyor?
- Küçük çocukların bile ağlamadığı bir felaketin ortasında Eman Nine, Leyla için ne ifade ediyor? Gözleri iyi görmeyen yaşlı bir kadın böyle bir kaos ortamında bir çocuk için ne yapabilir?
- Leyla’nın abileri gibi 14-15 yaşındaki çocukların okul yerine savaşmaya gitmesi dünya, insanlık, haklar gibi kavramlar hakkında neler düşündürüyor? Neden hastaneye bile yardım ulaşmasına izin verilmiyor; izin vermeyenler kimler?
- On gün boyunca yıkanmadan, kalabalıkla birlikte bir hastane koridorunda yaşamak nasıl bir duygu olabilir? Savaşamayacak insanların, yaralıların, hastaların bulunduğu bir hastane neden bombalanır?
- Doktor Leyla, Juju Hemşire, Aliza Hanım gibi isimler hikâyede neleri temsil ediyor? Bu karakterlerin ortak nitelikleri neler?
- Leyla’nın sorusunu siz nasıl yanıtlarsınız: “İyi olmak, sevilmek varken neden kötü oluyorlar? Neden durmadan savaşıyorlar?”
- Hayaller, anılar, şarkılar, ülkesini, ailesini, sevdiklerini kaybetmiş Leyla gibiler için ne anlama geliyor?
- Yazar neden savaşı çıkaranlarla birlikte savaşa ses çıkarmayanları da suçluyor? Ne tür kişiler savaşa ya da haksızlığa, kötülüğe ses çıkarmaz?
- Roman, savaş ortamında “çocuk” olmak hakkında neler anlatıyor? Savaşta yetişkin ya da çocuk, erkek ya da kadın, genç ya da yaşlı olmak hayatta kalmak için nasıl fark yaratıyor?
- Roman savaşın ne olduğuna ilişkin neler düşündürüyor? Savaş sadece bir yerlerde patlayan bombalar mı?
- Umut teması romanda nasıl işleniyor? Hikâye sizce umutlu mu, karamsar mı bitiyor?
Yaratıcı Etkinlikler
- Pano: Küçük yaşta dünyanın acımasızlığına dayanmak zorunda kalan Leyla, Samar, Yasir’den yola çıkarak, savaşların ortasında kalan ya da göç yollarında küçük yaşta büyümek zorunda kalan çocuklara dair bütün dünyadan örnekler toplayın. Hepsini yaratıcı bir düzen içinde bir panoda birleştirin. Kendi yorumlarınızı, çözüm önerilerinizi şiir, anlatı, fotoğraf, çizim, karikatür, slogan, alıntı gibi desteklerle panoya ekleyin. Ortaya çıkan “Bırakın Çocuklar Yaşasın!” adlı kolajınızı diğer sınıflara da anlatarak yaygınlaştırın.
- Oyun: Hikâyede, Leyla’nın Samar’la oynadıkları oyunları listeleyin. Her birini gruplar halinde deneyin. Kendi oyunlarınızla karşılaştırın. Leyla ve Samar’ın dünyasını, koşullarını, çocukluk yaşamlarını ve bu yaşamın sizinkinden ne kadar farklı olduğunu irdeleyin.
- Tartışma: Dünya üzerinde savaşın olmadığı, bütün ülkelerin barış içinde yaşadığı dönem var mı? Neden barış ve huzur yerine savaş ve kaos hâkim oluyor? Herkes savaşa karşı olduğunu söylediği halde neden önü alınamıyor? Savaşın ekonomik, sosyolojik ve siyasi boyutlarını sınıfça irdeleyin. Bu konudaki farklı görüşleri tartışın. Fikir birliğine varılan çıkarımları bir rapor halinde yaygınlaştırın.
- Yarışma: Her öğrenci rumuz kullanarak “arkadaşlık” temasını işleyen kısa bir öykü yazsın. Öyküler sınıfta okunduktan sonra en beğenilen 3 öyküyü seçmek için sınıfta oylama yapılsın. Bu öykülerin yazarlarına, önceden hazırlanan “Sınıfın Yazarı” rozetleri verilsin.
- Sosyal Sorumluluk Projesi: Öğrenciler gruplara ayrılsın. Gruplar, savaşların dünyayı karatmaması için çocukların yetişkinleri etkilemek üzere neler yapabileceklerini çalışsın. Her grup geliştirdiği yaratıcı projeleri sunduktan sonra hemen uygulanabilecekler için atılacak adımlar saptansın. Projeler okul yönetimi ve yerel yönetimlerle, hatta sivil toplum kuruluşlarıyla paylaşılarak bir hareket başlatılsın.
- Atölye: Öğrenciler birbirini görecek biçimde yerleşsin. Önce, sığınmacı olmanın, insanların büyüdüğü toprakları bırakmak zorunda kalmasının hayatlarını nasıl değiştirdiği tartışılsın. İkinci turda, deneyimlediklerinin bu kişilerin psikolojik dünyalarını nasıl etkilediği, üçüncü turda ise bu durumun Çocuk Hakları Evrensel Beyannamesi’ni nasıl ihlal ettiği irdelensin. Her 3 aşama için öne çıkan görüşleri derleyin ve sonuç bildirgesi biçiminde düzenleyin; “Sığınmacı Olmak” başlığıyla yaygınlaştırın.
- Yazma: Öğrenciler 4 kişilik gruplara ayrılsın. Her grup, Leyla gibi ülkesinde savaş olduğu için hayatı değişen bir çocuk yaratsın ve hayali hikâyesini yazsın. Savaş sırasında olanları, sığınmacı olduysa yeni hayatını, göğüslediği zorlukları, koşullarını, duygularını ve izleyen 10 yıl boyunca yaşadıklarını hayal etsin. Her gruptan farklı bir savaş çocuğu hikâyesi çıkacaktır. Hikâyesi anlatılan çocuğun çevresine ait çizimler, resimler yapılsın ve hikâye bu görsellerle birlikte sunulsun. Bakalım, gruplar neler yaratacak?
- Albüm: “Kültürlerde Çocuk Olmak” başlıklı bir sergi hazırlamak üzere öğrenciler gruplara ayrılsın. Her grup, Uzak Asya (Çin, Japonya vb.), Orta Afrika (Kongo, Angola vb.), Orta Amerika (Nikaragua, El Salvador vb.), Kuzey Amerika (Kanada, Alaska vb.), Güney Asya (Pakistan, Nepal vb.), Kuzey Avrupa (Finlandiya, İsveç vb.) gibi farklı kıtalarda bulunan coğrafi bölgelere ait kültürlerde çocuk hakları nasıl uygulanıyor, çocuk olmak ne anlama geliyor, çocuklar nasıl yaşıyor sorularının yanıtlarını çalışsın. Görsellerle desteklenerek hazırlanan raporlar ana hatlarıyla büyük bir dijital ya da fiziki albümde toplanarak sergilensin.
- Sergi: Barış, savaş, çocuk, yaşam ve ölümle ilgili sloganlar, özlü sözler üreterek kartonlara, kâğıtlara yazın. Sınıfa, koridorlara, okulun görünür yerlerine asarak konuyu öğrencilerin, eğitmenlerin ve velilerin dikkatini çekmek üzere gündeme taşıyın.
