Sevgili Öğretmenim
Necati Güngör

Çocuk Kitaplar (8-12 yaş) • Öyküler • 128 sayfa
Önerilen sınıflar: 4. Sınıf • 5. Sınıf • 6. Sınıf
İLETİŞİM • SORUMLULUKLAR • DUYGULAR • ERDEMLER
öğretmen-öğrenci iletişimi • çocuk işçi • okuma sevgisi • haksızlık • sorumluluk • başarı • hayvan sevgisi • hastalık • engelli yaşamı • baba • köy yaşamı
Kitap Hakkında
Usta öykücü Necati Güngör, çocuklar için kaleme aldığı bu kitabıyla 2017 Naim Tirali Öykü Ödülü’ne değer görüldü. Sevgiyle örülen öğretmen-öğrenci ilişkilerini öyküleştiren yazar, kendine özgü üslubuyla öğretmenliğin değerini yalın bir gerçekçilikle, tarafsız bir anlatımla yüceltiyor. Kitaptaki 11 öykü, farklı sosyal yapılarda büyüyen öğrencilerin gereksinim duyduğu iletişimi ve öğretmenlerin okul sınırlarını aşan sorumluluklarını hatırlatıyor. Arka planda resmettiği Anadolu sayesinde doğayla iç içe, farklılıklara saygıyla yaşamanın önemini ve dayanışmayı duyumsatırken, okura bambaşka yaşamların da kapısını aralıyor.
Kitapta yer alan 11 öykü: Sevgili Öğretmenim, Özür, Engeli Aşmak, İçinden Gülen Çocuk, Hatırım İçin, Baba Yurduna Dönüş, Öğretmen Ana, Sanatçı At, Baş Belası, Zurnanın Zırt Dediği Yer, Köyde Bir Prenses.
- “Sevgili Öğretmenim” öyküsünde araba işliğinde çocuk işçilerin çalıştığını öğreniyoruz. Yetişkinler daha güçlü ve verimli olduğu halde neden çocuk işçi çalıştırılıyor?
- Okulunuzda, işçi olarak çalıştığı için ellerinin çatlakları kararmış bir öğrenci olsa diğerleri onlara nasıl davranır? O öğrenci okulda kendini nasıl hisseder?
- “Özür” öyküsünde Zeycan Öğretmen’in kişiliğine ilişkin neler söylenebilir? Öğrencisine vurması bu kişilik özellikleriyle nasıl bağdaşır?
- “Engeli Aşmak” öyküsünde yürüyemeyen Melek, küçük yaşta hangi “engelle” karşılaşıyor? Sizce yürüyememek mi yoksa insanların yaklaşımı mı daha engelleyici? Anneannesi müdahale etmese ve Melek babasının evinde büyüse nasıl bir yaşamı olurdu?
- “İçinden Gülen Çocuk” öyküsünde Cankut’un gülmeme nedenini haklı buluyor musunuz? Aynı sorun sizde olsa ve arkadaşlarınız alay etse, siz ne yapardınız?
- “Hatırım İçin” öyküsünde Tarihçi Bayram Bey’in kişiliği hakkında neler öğreniyoruz? Sınav sırasında sırada açık kitap bulan Fizikçi Tuğrul Bey’in kopya çekildiğini düşünmesi yanlış mı? Öğretmene küsülmeyeceğini savunan Tuğrul Bey’in bu konudaki açıklamasına ne diyorsunuz?
- “Baba Yurduna Dönüş” öyküsünde köy çocuklarına gelecek hazırlama sorumluluğunu üstlenen Zihni Öğretmen’in parayı kendine harcamadığı halde senetleri ödemek için arabasını satmak zorunda kalması nasıl bir haksızlık? Sizce başka bir çare bulunabilir miydi? Zihni Öğretmen’in çocuğu olsanız, babanızın okul binası için yaptıklarına ve arabanızın satılacak olmasına ne tepki verirdiniz?
- “Öğretmen Ana” öyküsünde hafızasını kaybeden Can’ın psikolojisini anlatın. Kendini nasıl hissediyor olabilir? Hafızasını kaybeden biri hangi zorluklarla baş etmek zorunda kalır?
- “Sanatçı At” öyküsünde atlarla ilgili neler öğreniyoruz? Atın sahibi için yardım getirmesi gibi sıradışı durumlar gerçek hayatta da olabilir mi?
- “Baş Belası” öyküsünde parktaki serserilerle sorunu davet eden davranışlar neler? Siz olsanız baştan itibaren serseriye nasıl davranırdınız? Serseri sizi ailenize şikâyet etmekle tehdit etse tepkiniz ne olurdu?
- “Zurnanın Zırt Dediği Yer” öyküsü düşünüldüğünde, başkalarının elinde olmayan eksiklikleri, yoksunluklarıyla alay etmenin haksızlığına ilişkin başka hangi örnekler verilebilir? İnsanlar başkalarındaki hangi eksikliklerle, neden alay edebiliyorlar?
- “Köyde Bir Prenses” öyküsünde eski yıllarda köyde öğretmenlik yapmanın hangi olumlu ve olumsuz yönleri anlatılıyor?
- Kitaptaki öykülerden hangisini daha çok sevdiniz; neden?
- Araştırma: Sınıfça “çocuk işçiler” konusunda kapsamlı bir araştırma yapın. Hangi ülkelerde, hangi iş kollarında, hangi yaş aralığında daha yaygın? İşverenler neden çocuk işçi çalıştırıyor? Bu konuda yasalar ne diyor; Çocuk Hakları Bildirgesi’nin ilgili maddeleri neler? Önlenmesi için neler yapılmalı? Konuyu ülke ve dünya genelinde inceleyin. Hep birlikte “Sınıfın Çocuk İşçiler Raporu”nu hazırlayın.
- Afiş: Öğrenciler 3 kişilik gruplara ayrılsın. Her grup, engelliliğin sorunları ve toplumsal yaklaşımlar hakkında farkındalık yaratmak üzere bu konuyu işleyen çarpıcı sloganlar üretsin. Sloganlar renk, obje, kâğıt-karton vb malzemeler yardımıyla yaratıcı biçimde görselleştirilsin. Afişler, sınıfta sergilensin; mümkünse “Engel Olma!” haftası boyunca okulun değişik noktalarına yerleştirilsin.
- Proje: Öğrenciler bir sorunu çözmek üzere 3 kişilik gruplara ayrısın. Her grup, kitaplardan uzak duran ve okumayı zaman kaybı olarak gören hayali karakter İnatcan’ın “okumama” sorununu çözmek, ona okuma sevgisi aşılamak üzere bir yöntem düşünsün. Buldukları yöntemi, uygulama biçimini ve olası sonuçlarını açıklayarak sınıfın önünde savunsun. Bakalım ne tür yaratıcı öneriler hazırlanacak?
- Yazma: Herkes kitaptakiler gibi bir öğretmen-öğrenci öyküsü yazsın. Öyküler kurmaca konuları işleyebileceği gibi, yaşanmış olaylardan da esinlenebilir. En beğenilen 4 öykü panolara asılsın, varsa okul gazetesinde yayımlansın.
- Canlandırma: Gönüllü öğrenciler, öğretme ve sınıfa hakim olma becerisini deneyimlemek üzere bir öğretmeni canlandırarak sınıfa istedikleri bir konuyu anlatsınlar. Konu seçiminde özgür davranın. Öğrenciler örneğin, kahvenin tarihçesinden hayvan haklarına kadar çok geniş bir konu yelpazesinden dilediklerini seçebilir. Seçtikleri konuyu görsellerle destekleyerek anlaşılırlığını arttırmalılar. Canlandırmalar tamamlandığında öğrenciler sunum yapan arkadaşlarının hazırlığı ve performansıyla ilgili geri bildirim versinler.
- Sosyal Sorumluluk Projesi: Gönüllü öğrenciler, okul çevresinde varsa bir yuva ya da kreşe giderek oradaki çocuklara birkaç saat boyunca öğretmenlik yapsın. Edindikleri deneyim ve izlenimleri daha sonra sınıfla paylaşsınlar. Bu ziyaretler gönüllü ekiplerce yıl boyunca sürdürülebilir.
- Atışma: Öğrenciler 2 grup halinde karşılıklı yerleşir. 1. gruptaki öğrencilerden biri, “Öğretmenlik güzel bir meslektir çünkü…” sözünü istediği biçimde tamamlayarak sözü karşı gruba verir. 2. gruptan biri ise “Öğretmenlik zor bir meslektir çünkü…” diye karşılık vererek sözü yine 1. gruptan birine atar. Bu atışma, grup üyeleri sırayla tamamlanıncaya kadar sürer. Aynı sözü yineleyen grup puan kaybeder. Puan kaybetmeyen grup üyeleri, sonunda hep birlikte zafer dansı yapar. Öğretmenlik mesleğinin güzel ve zor yanları paylaşılsın, farkındalıklar artsın.
- Sergi: Bütün sınıf birlikte çalışarak kitabı tanıtacak büyük bir sergi panosu hazırlansın. Boyutlarından kullanılacak malzemelere kadar özgürce düşünülmesi gereken bu ortak çalışma eseri pano tamamlandığında okuldaki öğrencilerin ve velilerin görebileceği bir yerde sergilensin.
