Saklıköy'ün Kuşçusu
Köprü Kitaplar
Kadri Öztopçu

Köprü Kitaplar (10 yaş ve üstü) • Roman • 156 sayfa
Önerilen sınıflar: 6. Sınıf • 7. Sınıf • 8. Sınıf • Lise Sınıfları
DOĞA ve EVREN • ERDEMLER • DEĞERLERİMİZ • HAKLAR • SORUMLULUKLAR
tüketim • aile • çevre • kentleşme • turizm • köy yaşamı • arkadaşlık • değişim • balıkçılık • rant • doğa talanı
Kitap Hakkında
Farklı okuma deneyimleri sunarak gençleri edebiyatla yakınlaştırmayı amaçlayan Köprü Kitaplar koleksiyonunun yedinci kitabını, usta öykücü Kadri Öztopçu yazdı. Dünyanın insan eliyle hoyratça “yok edilmesini” imgelerle yüklü, şiirsel bir dille anlatan roman, çarpık kentleşmenin yol açtığı çevresel ve toplumsal yıkımı düşündürüyor; karikatürcü Tan Oral’ın özgün desenleriyle boyutlanıyor. 2010 Memet Fuat Yayıncılık Ödülü ile taçlanan Köprü Kitaplar koleksiyonu gençlere yetkin edebiyat okumaları sunuyor.
Yemyeşil, masmavi Saklıköy’de yaşam sevinçlerle örülü, oyunlarla doludur. Çamtepe ormanla, deredeki alabalıklarla, Keltepe ise harabelerle sonsuza kadar var olacak gibidir. Köydekilerin en büyük merakı, yıllar önce buraya yerleşen Kuşçu ve omuzundan uzaklaşmayan rengârenk kuştur. Ama ne Kuşçu huzurludur ne de kuş! Şehirden doğru, Saklıköy’ün fark etmediği bir gürültü, bir toz duman yaklaşmaktadır. Saklıköy’de “bol” olan ne varsa yutup yok etmeye hevesli bu yıkıma birileri karşı durmaya cesaret edecek midir?..
- Hikâyenin başında yazarın, Ömer, Zehra ve Kuşçu ile arkadaşlığı hakkında hangi ayrıntıları öğreniyoruz? Bu karakterler için neler söylenebilir?
- Yazarın da Zehra’nın da babası balıkçılık yapıyor. Bu mesleğin en büyük tehlikesi ne? Deneyimli bir balıkçı için bu neden bir tehlike olsun?
- Keltepe’ye şehrin gelmesi ne demek? Yazar ve Ömer, Kuşçu’nun sözünü anlamıyor; bu sözden siz nasıl bir anlam çıkarıyorsunuz?
- Uydurukçu, Kuşçu’nun hikâyesini kafasında nasıl yazıyor? Ona göre bahçelere, kuşlara, akarsulara, denizlere, gökyüzüne ne oluyor? İnsanlar bu değişime nasıl tepki gösteriyor?
- Uydurukçunun yazdığı hikâyenin gerçek yaşamla ilişkisi var mı? Benzer ya da yakın gelişmeler sizin çevrenizde de yaşanıyor mu? Bu değişim sizin günlük yaşamınızı nasıl etkiliyor?
- Hikâyede, “Şehir denen devasa yaratık… ne kadar güzellik varsa yiyip yutuyordu… Böyle olmak zorunda mı? Hadi şehrin aklı yok, fikri yok. Ya onu yapan, içinde yaşayan insanların?” diye çok can alıcı bir soru var. Bu soruya sizin cevabınız nedir?
- Kuşçu’nun rengârenk kuşla ilişkisi nasıl başlamış? Kuşçu’nun dilinden anlamasını renkli kuş nasıl açıklıyor? Yazar bu kuş figürüyle ne anlatmak istiyor?
- Masalı dinledikten sonra Uydurukçu ve yazar arasındaki arkadaşlık hangi boyuta taşınıyor? Aralarında ne tür bir pazarlık yapıyorlar?
- Keltepe’ye ne yapılmak isteniyor? İnşaatın çevresel etkileri nasıl ortaya çıkıyor? Saklıköy’e inşa edilenler başka hangi ihtiyaçları da beraberinde getiriyor? Her bina başka binaların nedeni oluyor denilebilir mi?
- Kuşçu’nun köylüleri uyandırma çabaları nasıl karşılık buluyor? Sizce hikâyede yaşananların gerçek hayatla bir benzerliği var mı?
- Balıkçılar neden geçinemez, balık tutamaz hale geliyor? Bahsedilen balık tarlaları nedir?
- Saklıköy’deki değişim yazarın ailesini nasıl etkiliyor? Saklıköy’de muhteşem bir hayat vadeden ilanlar yazarın ve ailesinin hayatına neler getiriyor?
- Kuşçu nerede? Kuşçu’ya ne oldu? Simurg kim?
- Oyun: Hikâyenin başında “Vefa diye bir yerde, kaybolmuş bir sokak. Vefasızlıktan!” diye bir zıt yakıştırma kullanılıyor. Kentinizin ilçeleri, köyleri, önemli yerleri için benzer yakıştırmalar yapın. (Örnek: Göztepe’ye gittik, Tepegöz’ü bulmaya. Meğer o da tepeye çıkmış, gözünü dinlendirmeye ya da İstanbul denilen koca kenti, ister bul, bulabilirsen vb...) Bakalım kimler daha yaratıcı ve özgür düşünebilecek?
- Yazma: Herkes, modern kentleşme ve değişim gerçeği konusunda, hikâyede kullanılan “Eksilterek çoğalan şehir” tanımına açıklık getiren bir kompozisyon yazsın. Kentleşme sürecinde çevre, doğa, insan ilişkileri gözetiliyor mu ya da nasıl gözetilebilir?
- Tartışma: Kentleşmenin turizme olumlu ve olumsuz etkilerini tartışın. Kentleşme ve değişim, turizmi ne yönde etkiliyor? Korunmuş, geleneksel bir köy yaşamı turizmi geliştirmek için yeterli mi? Konuyu değişik kentlerden örneklerle irdeleyin.
- Gezi: Sınıftan bir grup, yaşadığınız kentin en merkezi, en yüksek yapılarının olduğu meydana gitsin. Orada durup çevreyi ve insanları gözlemlesin. İnsanlar ne kadar rahat, mutlu, güler yüzlü? Meydanda doğal olan ne var? Kaç ulu ağaç, gölgesinde kaç çocuk var? Meydana hangi renkler, hangi mimari şekiller hakim? Bu ortam insanda hangi duyguları uyandırıyor: Özgürlük ve neşe mi, kısıtlanmışlık, disiplin ve ciddiyet mi? Gözlemlerini çektikleri fotoğraflarla birlikte sınıfla paylaşsınlar.
- Münazara: Sınıf iki gruba ayrılsın. Dörder kişilik takımlar kurulsun. Bir grup, köy yaşamının huzurlu, doğal ve sağlıklı olduğunu, diğer grup ise yavaş, kısıtlayıcı ve tekdüze olduğunu savunsun. Hangi grup düşüncesini daha iyi savunacak?
- Araştırma: Tüketim toplumu olmak ne demek, araştırın. Sıkça kullanılan bu kalıp günlük hayatımızda ne anlama geliyor? Acaba günlük yaşamınızda tüketimi azaltmak, mevcutları dönüştürerek kullanmak ve daha uzun süre değerlendirmek mümkün mü? Sonuçları sınıfta somut örnekler üzerinden paylaşarak konuyla ilgili bilincin yükselmesini hedefleyin.
- Araştırma: Keltepe örneğindeki gibi kentinizde yok edilerek ya da yıkılarak dönüştürülen korular, ormanlar, park ve tarım alanları, tarihi yapılar, mesire yerleri, bahçeler, zeytinlikler, meyve bahçeleri var mı, araştırın. Eski görünümleri ve kullanım biçimleriyle dönüştürülmüş hallerini karşılaştırın. Bu dönüşümlerin hangileri isabetli hangileri yanlış, sınıfça değerlendirin.
- Canlandırma: Pandomim tekniğiyle Keltepe’de yapılan yıkımın hangi canlıları, nasıl etkilediğini gösterin. Ağaç, serçe, ot, sincap, martı, papatya, karınca, kertenkele, çocuk, yaşlı… Her birinin bu dönüşümde ne tür sıkıntılar çektiğini simgeler ve hareketler yoluyla anlatın. Bakalım, kimler bedenlerini daha anlatımlı kullanabilecek?
- Resimleme: Köy meydanında dalları çocuklarla süslenmiş ulu çınarın, onlara ayna olan simurg’un, hızarlı, testereli adamların soyut ya da figüratif, sembolik resimlerini yapın. Boyanın yanı sıra kumaş, tahta, yaprak, ip, çimen, taş gibi değişik malzemeler de kullanın. “Saklıköy’ün Gücü” isimli resimleri okulda sergileyin. Uygun bir alan varsa, bütün sınıf tek bir pano-resim de yapabilir.