Neydik N'olduk Ailesi
Neslihan Acu

Genç Kitaplar (12 yaş ve üstü) • Roman • 284 sayfa
Önerilen sınıflar: 6. Sınıf • 7. Sınıf • 8. Sınıf • Lise Sınıfları
DUYGULAR • DOĞA ve EVREN • ERDEMLER • HAKLAR
tüketim • köy yaşamı • aile • kibir • önyargılar • arkadaşlık • tarım • göç • nesillerarası iletişim • günlük tutmak • sosyal medya • varlık-yokluk
Kitap Hakkında
Çağdaş edebiyatımızın sevilen yazarlarından Neslihan Acu, zor zamanlarda birbirine tutunan bir aileyi eğlenceli bir üslupla anlatıyor. Kentteki lüks yaşamı geride bırakan ailenin doğaya yolculuğunu gerçekçi karakterlerle işliyor. Günümüz Türkiye’sine ilişkin incelikli ayrıntıları ele alırken, güncel bir fotoğraf çekiyor ve toplumsal eleştiri dozunu mizahla yükseltiyor. Genç okurların dikkatini çeken romanı Z Yalnızlığı’ndan (ON8) sonra bu kitabında da tüketim, kırsal yaşam ve varlık-yokluk üzerine düşündüren yazar, arkadaşlığa, yaşama ve dayanışmaya dair ölmez tohumlar ekiyor. Her şeye rağmen yeniden başlayabilmenin ve bir arada olmanın umudunu elden bırakmayan bir roman!
Lüks bir hayat yaşayan Gümüşsoy Ailesi’nin babası Engin Bey tekstil işiyle uğraşıyordu. Anne Seval Hanım ve büyük kızı Burcu’nun tüketim ve kibir dolu yaşamı; kredi kartları, arabalar, lüks ev, mücevherler, özel okullar ve pahalı yurtdışı seyahatleri… bir gün hepsi bitti. Kaçmak zorundaydılar. Hayatlarında ilk kez bir köyde yaşayacaklardı ve yanlarında götürdükleri tek şey, kentli alışkanlıklarıydı. Doğanın içinde, ağaçlara, toprağa ve iyi duygulara tutunarak hayatta kalmayı başarmaları mümkün olacak mıydı?..
- Hangi nedenle olursa olsun Gümüşsoy Ailesi gibi, evini ve çevresini tümüyle değiştirmek zorunda kalmak insanı nasıl etkiler? Seval Hanım’ın ve Burcu’nun evlerini terk etme zorunluluğuna karşı en başta verdikleri tepkiye ne diyorsunuz?
- Kentten kaçıp köye sığınma döneminde Gümüşsoylar’da aile içi ilişkilerde neler yaşanıyor? Seval ve Burcu, köydeki eve yaklaşımlarında haklı olabilirler mi? Nedenleriyle açıklayın.
- Engin, son bir yıldır maddi zorluklarla mücadele ettiğini söylüyor. Ailesi tüketim alışkanlıklarını sürdürürken zorda oldukları gerçeğini onlarla paylaşmaması nasıl açıklanabilir? Ailesi, Engin’in krizi yönetememiş olmasının bedelini ödüyor olabilir mi?
- Seval’in köy evini titizlikle temizlemesi, yeni hayatına alıştığının göstergesi sayılabilir mi? Burcu’nun arkadaşına İtalya’da olduklarını yazması basit bir yalan mı, yoksa daha başka bir şeyin belirtisi mi?
- Engin neden birden direnme gücünü yitirdi ve eve kapandı; Seval ise tersine, neden hayatları için çaba göstermeye başladı?
- Köydekiler hangi davranış ve tutumlarından dolayı Burcu’yu sevmiyor? Burcu zorda olmalarına rağmen nasıl oluyor da kibirli davranmayı sürdürüyor?
- Burcu’nun Sezen’le tanıştığı ziyarette neler yaşandı? İkisi arasında neden gerginlik oluştu? Aralarında geçen hangi diyaloglar nesillerarası iletişimsizliğin örnekleri olarak gösterilebilir? Burcu’nun adlandırdığı “sokak tarzı” ne demek; bu tarzı nasıl buluyorsunuz?
- Burcu’nun kibri Bulut’la ilişkisine nasıl yansıdı; Bulut’u sinir edecek neler yaptı, bir tüketim çılgını olduğunu kanıtlayacak neler söyledi?
- Köydeki yaşam ve içinde oldukları koşullar zamanla Seval’i ve Burcu’yu nasıl etkiliyor? Düşünce ve alışkanlıkları nasıl değişiyor? Kent yaşamına bağlılığına rağmen ailede Elfin’den sonra Seval’in ortama ve sürece en hızlı uyum sağlayan kişi olduğu söylenebilir mi? Örneklerle açıklayın.
- Engin, bahçeye domates, biber ekme macerasında neler yaşıyor? Tarım yapma konusunda neler öğreniyor? Toprağı çapalamanın bile zor bir iş olabileceğini siz biliyor muydunuz? Cevdet’in bahsettiği “ata tohumu” nedir; neden kıymetli?
- Cevdet neden “atanamayan”? Geçimini nasıl sağlıyor? Köyde toprağı olmasa, onun durumunda bir “atanamayan” ne yapar, nasıl yaşar? Cevdet, Avrupa’nın köylüsüyle bizimkini nasıl karşılaştırıyor?
- Sezen, annesine kızgınlığının nedenini soran Elfin’e ne cevap veriyor? Sizce Elfin neden Çağlar gibi çocuklarla olduğu kadar, Sezen, Rana, Semih Bey, Saliha gibi yetişkinlerle de iyi bir iletişim kurabiliyor?
- Kısa zamanda aile üyeleri köy yaşamına nasıl uyum sağlıyor; her biri kendine ne tür ilgi alanları ediniyor? Paraları olmadığı halde nasıl oluyor da mutlu olabiliyorlar?
- Onların yerinde olsanız ve tüm yaşananların kurmaca bir senaryo olduğunu öğrenseniz nasıl tepki verirdiniz?
- Araştırma: Önyargının ne olduğunu araştırın. Neden önyargılı davranılır; kimler daha çok önyargılıdır? Önyargıları azaltmak nasıl mümkün olur? Önyargılar ne sonuç doğurur? Bu ve benzeri soruların yanıtlarını araştırın. Romandaki önyargı örneklerini bulun ve sınıfça tartışın.
- Uygulama: Önyargıyla ilgili edinilen bilgiler ışığında herkes, farkına vardığı kendi önyargılarını küçük kâğıtlara yazarak oluşturulacak bir “Önyargılar Kutusu/Sepeti”ne atsın. Biriken bu isimsiz kâğıtlar topluca okunsun ve hangi önyargıların ortak olduğu anlaşılsın. Öncelikle bu ortak önyargıların giderilmesi için yapılabilecekler tartışılarak hayata geçirilmeye çalışılsın.
- Yazma: Bütün sınıf, John Lennon’un “Hayat, siz planlar yaparken başınıza gelenlerdir” sözü üzerine kısa bir kompozisyon yazsın. Sınıfça seçilecek 3 kişilik öğrenci jürisi en beğenilen 5 yazının, yazarları tarafından okunmasını sağlasın.
- Yarışma: Herkes rumuz kullanarak, Sezen’in “Kalabalıklar içinde yalnız kalmak en zorudur” sözünü işleyen bir karikatür yapsın. Karikatürler bütün okulun görebileceği bir yerde sergilensin. İzleyenler beğendikleri karikatürün önüne bir işaret (kâğıttan yıldız, çakıl taşı, nohut vb) koyarak oy versin. Bir hafta sonra önünde en çok malzeme biriken, yani en yüksek beğeni toplayan 5 karikatür ilan edilsin ve varsa okul gazetesinde yayımlansın.
- Münazara: Öğrenciler iki gruba ayrılsın. Bir grup, kent yaşamının üstünlüklerini; diğer grup ise köy yaşamının üstünlüklerini savunsun. Bakalım hangi fikir öne çıkacak?
- Tartışma: Sınıfça, arkadaşlık ilişkilerinin günümüz koşullarında nasıl yaşandığını tartışın. Büyükanne-büyükbabaların anlattıkları arkadaşlık öykülerini günümüz gençlerinin kurduğu arkadaşlık ilişkileriyle karşılaştırın. Arkadaşlık anlayışı neden ve ne yönde değişti? Sosyal medyanın, akıllı iletişim araçlarının, kültürel yapının, yaşam hızının arkadaşlık ilişkilerine etkisi ne? Bu kavramı geçmişle karşılaştırmalı olarak ve kendi deneyimlerinizi de göz önüne alarak tartışın. Bakalım sonuç olumlu mu olumsuz mu çıkacak?
- Canlandırma: Evine çaya ilk gittiklerinde (sayfa 79-84), Seval ve Elfin’le Rana arasında geçen konuşmayı gönüllü öğrencilerle yeniden canlandırın. Canlandırmanın çeşitli aşamalarında sahneyi dondurarak izleyenlere nasıl etkilendiklerini ve ne düşündüklerini sorun. Konuşmada açıkça söylenmeyenleri, ifadelerin ardındaki niyetleri keşfetmeye çalışın.
- Atışma: Sınıf iki gruba ayrılsın. Bir grup Elfin’in “çocuk olmak güzel, çünkü…” sözünü, diğer grup bunun tersini, “çocuk olmak kötü, çünkü…” sözünü tamamlayan örnekler bulsun. Örneğin, ilk grupta biri, “Çocuk olmak güzel, çünkü şımartılırsın,” diyorsa, diğer gruptan biri, “Çocuk olmak kötü, çünkü karın tokluğuna çocuk işçi olursun,” diyebilir ve bu şekilde karşılıklı atışılır. Bakalım hayal adı altında hangi gerçekler ortaya dökülecek?
- Resimleme: Herkes isteğine göre, romanda anlatılan yer, ev, bitki, ağaç, karakter ya da sahnelerden birinin resmini yapsın. Resimler sınıfta ya da koridorda yaratılacak “Neydik N’olduk Albümü” köşesinde sergilensin.