Mayısın Üçüncü Haftası

Melis Sena Yılmaz

Çocuk Kitaplar (8-12 yaş) • Roman • 208 sayfa
Önerilen sınıflar: 4. Sınıf • 5. Sınıf • 6. Sınıf
DOĞA ve EVREN • İLETİŞİM • DUYGULAR • ERDEMLER
Bozcaada • gizem • tatil • ada yaşamı • korkmak • yüzmek • otel • deniz kirliliği • sahaf • canavar • arkadaşlık • efsaneler • araştırmak • cesaret • tekerleme • tarih • iyi-kötü • resim

 PDF İndir  DOC İndir  Yazdır 

Tartışma Konuları   |   Yaratıcı Etkinlikler

İlk romanı Aşağİstanbul’la çok sevilen Melis Sena Yılmaz, yeni kitabında yine soluksuz bir macera sunuyor. Gizemli bir tekerlemenin yol açtığı tuhaflıkların izini süren iki çocuk, kendilerini tekinsiz bir kaçışta buluverir. İçimizdeki iyiyle kötünün ezeli çatışmasını mizahi üslubuyla yorumlayan yazar, bazen bir canavara dönüşmemek için gösterilen çabayı ve arkadaşlığın gücünü neşeli bir dille anlatıyor. Bir sahafın raflarından kültür tarihimizin derinliklerine uzanan macera, felsefi göndermeleriyle etkileyici bir okuma olanağı sunuyor.

Antalya tatili planı suya düşen Cenk, yıllardır görmediği büyükhalasının Bozcaada’daki oteline gönderilir. Otelin sürprizli odalarını, ürpertici Bahçıvan Hüsnü’yü, güleç Aşçı Birol’ü ve tuhaf Necla Hala’yı ilginç bulur. Ancak, daha ilk gün temizlik yapması istenince bozulur. Aklı fikri yüzmektedir. Hem de, adadaki gizemli tekerlemeye rağmen. Sahilde neye uğradığını şaşıran Cenk, yeni arkadaşı Büşra’nın da yardımıyla esrarengiz bodrumun, tepetaklak adamın ve batçık kuşlarının sırrını çözmeye çalışır...

1. Romanın ilk bölümünü okuduktan sonra kendinizi Cenk’in yerine koyun; neler hissediyorsunuz? Kime daha çok sinirlendiniz: Oğullarına doğruyu söylemeyen anne babaya mı, küçük yeğenini işgücü olarak gören büyükhalaya mı, gelmeden önce programı doğru dürüst sorgulamadığınız için kendinize mi?
2. Cenk’in Mayıs’ın üçüncü haftası denize girilmemesi kuralına uymaması merakla mı, cesaretle mi yoksa dikbaşlılıkla mı açıklanır? Yerinde olsanız kurala uyar mıydınız yoksa onun yaptığı gibi denize girer miydiniz?
3. Büşra nasıl bir karakter; romanda nasıl bir önemi var? Arkadaşlığı Cenk’e neler kazandırıyor? Cenk’in varlığı Büşra’ya herhangi bir yarar sağlıyor mu?
4. Romanda “tuhaf” olarak nitelendirebilecek karakterler kimler; kişilikleri ve davranışlarıyla ilgili neler söylenebilir? Örneğin, Öykü Teyze görmediği halde dükkânda iki kişinin olduğunu sizce nasıl anlamış olabilir?
5. Gürkan Amca’nın ellerinin üstünde yürümesinin kızının kaybolmasıyla ne ilgisi var; bazılarının dediği gibi, “mahallenin delisi” mi? Gürkan Amca gibi karikatürize karakterler romana ne katıyor?
6. Ebeveyn-çocuk ilişkisinde hiç tartışma olmamalı mı? Tartışmak sakıncalı bir davranış mıdır? Tartışmayla kavga arasında ne fark var?
7. Deniz canavarının gizemi ne, neden yalnızca mayısın üçüncü haftası kendini gösteriyor? Neden sadece çocukları “avlıyor”?
8. sayfadaki Öykü Teyze’nin, “…hepimiz canavara dönüşmemek için sürekli mücadele veriyoruz…” sözü ne anlama geliyor? Canavarla neyi kastediyor? Cenk’in dönüşmekten korktuğu “deniz canavarı” aslında içsel olarak dönüşmekten korktuğu kötü bir karakteri sembolize edebilir mi? Canavarı bu bakış açısıyla irdelediğinizde insanların dönüşmekten korktuğu ne tür “canavarları” olabilir?
9. Büşra hayran olduğu ressam Deniz Kayalı için neden, “İyi bir sanatçı olabilirdi ama kesinlikle iyi bir insan değildi” diyor? İyi insan, iyi sanatçı olmak ne demektir? İyi insan olmayan, iyi sanatçı olabilir mi?
10. Hikâyenin sonunda ressam Deniz Kayalı için ne denilebilir; öldü mü, kayboldu mu ya da deniz canavarına mı dönüştü?
11. Leyla Kayalı’nın, çocuğu olmadığı halde ressam Deniz Kayalı’nın deniz canavarı tarafından suda alıkonulması sizce adil bir son mu? Kaybolan çocuklar geri geldiğine göre Deniz Kayalı’nın kaybolması bir takas mı?
12. Romanda çevre kirliliği konusuna nasıl değinilmiş? Genel olarak bakıldığında çevre kirliliği, geçimini balıkçılık ve turizmden sağlayan bir ada halkının yaşamını nasıl etkiler?
13. Romanda kasaba tipi küçük yerleşimlerle ilgili neler dikkatinizi çekti? Böyle bir yerde yaşamanın olumlu-olumsuz yönleri neler olabilir?
14. Bozcaada’ya gittiniz mi? Bu romanı okuduktan sonra Bozcaada’da nasıl bir tatil yapmak istersiniz?

Yukarı

• El işi: Öğrenciler 3 kişilik gruplara ayrılsın. Gruplar, kumaş, kurdele, kâğıt, tül, pamuk, sebzeler, dal gibi değişik malzemeler kullanarak romandaki deniz canavarının çeşitli boyutlarda maketini yapsın. Maketler sınıfın çeşitli yerlerine asılarak sergilensin. Sınıf kapısına “Mayısın Üçüncü Haftasına Dikkat!” tabelası yerleştirilerek diğer sınıfların ziyaret etmesi sağlansın.
• Karikatür: Herkes, romandaki karakterlerden en ilginç bulduğu ikisinin ayrı kâğıtlara karikatürünü çizsin. Karikatürler kişilere göre ayrıştırılarak “Mayısın Üçüncü Haftası Albümü”nde sergilensin.
• Albüm: Sınıfça çalışarak Bozcaada’yı coğrafi ve turistik özellikleri, tarihi, yaşam kültürü, sanatla bağlantısı gibi değişik yönleriyle, yazı, resim, fotoğraf, şiir vb. aracılığıyla tanıtan yaratıcı bir kolaj hazırlayın. Varsa öğrencilerin Bozcaada’da çekilmiş fotoğraflarını da ekleyin. Fiziki bir pano ya da dijital bir albüm olarak düşünülecek bu kolaj diğer sınıflar ve velilerce de ziyaret edilsin.
• Resimleme: Herkes tercihine göre romandan bir sahneyi ya da Leylak Otel’den bir köşeyi resimlesin. Resimler yine “Mayısın Üçüncü Haftası Albümü”nde sergilensin.
• Tartışma: Öğrenciler küçük gruplara ayrılsın. Her grup Öykü Teyze’nin, “Üç türlü dönüşüm vardır: Önleyebileceklerimiz, önleyemeyeceklerimiz ve engel olmak istemediklerimiz,” sözü uyarınca bu üç değişim kategorisi için günlük hayattan örnekler versin. Hangi değişimleri önleyebiliriz, hangilerini önleyemeyiz, hangilerini engellemek istemeyiz? Örnekler işlenerek, listeler oluşturulsun. Farklı görüşler tartışılsın. Grupların ortak görüşleri saptansın, nedenleri irdelensin.
• Araştırma: Romanda adı geçen Pelasglar’ı sınıfça araştırın. Kökenlerini, yerleşim bölgelerini, dil ve dinlerini, yaşam kültürlerini ve tarihteki yerlerini irdeleyin. Anadolu tarihinde bu halka neden pek değinilmediğini ve yazarın bu romanda neden Pelasglar’ı kullanmış olduğunu tartışın.
• Pano: Önce “efsane”nin ne olduğunu araştırın. Sonrasında gruplara ayrılın ve hem Anadolu hem de dünya efsanelerini paylaşarak araştırsın. Bu efsanelerden en ilginç olanlarını, hikâyeleri ve görselleriyle birlikte fiziki ya da dijital bir panoda sergileyin. Dikkat çekici bir başlık oluşturun, altına yorum kutusu yerleştirdiğiniz panonun diğer sınıflarca da yorumlanmasını sağlayın.
• Oyun: Sınıfın bir köşesine büyükçe bir kutu yerleştirin. Öğrenciler diğerlerine göstermeden gizemli bir obje parçası, gizemli bir hikâyenin kâğıda yazılmış kilit sözcüğü, gizemli bir olayı anlatan bir resim ya da fotoğraf gibi tek başına pek anlamlı olmayan, ancak hayal kurmayı sağlayacak bir şeyi, kendi adını da iliştirerek bu kutuya koysun. Bir hafta sonra açılan kutudan çıkanların her biri için gerilimli hikâyeler yazılsın, sakladıkları gizem için tahminlerde bulunulsun. Bakalım kutudakiler öğrencilerin hayal güçlerini nasıl tetikleyecek?
• Sosyal Sorumluluk Projesi: İlk karşılaşmalarında yaşadığı hayal kırıklığı nedeniyle Cenk, “büyükhalalık kuralları”nın bir yerde yazılı olup olmadığını düşünüyor. Acaba benzer biçimde arkadaşlık, ebeveynlik, öğretmenlik, öğrencilik, kardeşlik, komşuluk, belediye başkanlığı, muhtarlık vb. için de kurallar olmalı mı? Öğrenciler 3 kişilik gruplara ayrılsın. Her grup bu başlıklardan birini seçsin. İlk aşamada seçtikleri başlıktaki kurallarla ilgili kendi düşüncelerini not etsin. İkinci aşamada çevrelerinden en az 5 kişiye, kendi başlıklarındaki kurallarla ilgili “… olmanın en temel kuralları sizce nelerdir?” sorusunu yönelterek röportaj yapsın. Yanıtlar önce grup içinde, sonra da sınıf genelinde ayrıştırılsın. Her başlıkta işlenmiş bu kurallar, sınıf kapısının dışına asılarak diğer öğrencilerin yorumuna açılsın. İsteyenler listelerin altına yorumlarını yazsın ya da kural eklesin. Bir hafta sonra eklemelerle birlikte listeler sonlandırılsın, hangi kuralların sıklıkla ihlal edildiği işaretlenerek sınıf bülteninde yayımlansın.

Yukarı