Kırmızı Paltolular

Kitap Hakkında

Onları düşünen aileleri, sevdikleri ve peşinde koştukları tutkuları vardı. Birbirine benzemez liseli dört gencin şansı, kırmızı paltolu kadınları görmeye başladıklarında aniden açıldı. Yüksek notlar, keşfedilen yetenekler, ilanıaşklar, atlatılan ölümcül bir kaza... Hepsi, geçmişin sırlarını taşıyan bu esrarengiz kadınların işiydi ve bir teklifle gelmişlerdi... İnsanın karanlık içdünyasına çok katmanlı distopik romanlarla ayna tutan Luigi Ballerini, hafıza ve kimlik üzerine düşündürüyor. Bizi dünyaya getiren biri için neleri, kimleri geride bırakabiliriz?..

Dört liseliyi bir araya getiren ortak bir gizem... Aniden beliren kırmızı paltolu kadınları görmeye başlamalarıyla hayatları değişti. Paolina’nın fizik dersinde birden dâhiye dönüşmesi, Mattia’nın futbol takımında yetenek avcısı tarafından keşfedilmesi, Alberto’nun hoşlandığı kızdan buluşma teklifi alması, Eleonora’nın ise ölümcül bir kazadan hasarsız kurtulması mucize gibidir. Şans kapıları beklenmedik şekilde açılan dört arkadaş, bu gizemli kadınları merak eder. Gerçekte kim olduklarının sır perdesini aralayacak bu kırmızı paltolular kimdir?..

Tartışma Konuları

  1. Roman başlarken Paolina yaşıtlarına göre nasıl bir portre çiziyor? Okur bu aşamada, matematik sınavındaki ve fizik dersindeki performansını neye bağlıyor?
  2. Romanın ilk bölümünde Paolina, Alberto, Mattia, Eleonora’nın kişilik özelliklerinde hangi nitelikler dikkat çekiyor? Ortak özellikleri ve farklılıkları neler? Okur, roman başlarken, hepsinin kırmızı paltolu bir kadın görüyor olması hakkında ne düşünüyor?
  3. Her birine yaptığı iyiliklerin keyfini çıkaracakları yerde, gençler kırmızı paltoludan neden korkuyorlar? Yazar sizce paltonun kırmızı rengiyle ne çağrışımı yapmak istemiş olabilir?
  4. Camilla’nın Eleonora’ya yaptığı ilk açıklamayı yeterli buluyor musunuz? Eleonora’nın yerinde on beş yıl sonra “annesini” gören siz olsaydınız neler konuşurdunuz, tutumunuz ne olurdu?
  5. Sizce dedesi ve anneannesinin Eleonora’ya, kendi deyimiyle “yalanı yaşatmak” yerine babasının annesini vahşice öldürdüğünü söylemesi gerekir miydi? Erken yaşta gerçekle yüzleşmek torunlarının yaşamında ne gibi etkiler bırakabilirdi? Sizce anneanne ve dedenin tutumu mu, Eleonora’nın verdiği tepki mi daha doğal?
  6. Annelerin, çocuklarına bebekken yapamadıkları iyilikleri yapmak isteğiyle ortaya çıkmaları annelik mi? Soruyu çocukların duygu değişimlerini düşünerek açıklayın. Bir gencin hayatında on beş yıllık zaman dilimi ne anlama gelir?
  7. Geri Gelenler’in “vedalaşmak için” çocuklarını eski hastaneye çağırmaları nasıl yorumlanmalı? Hayatta kalabilmek için çocuklarından hayatlarını sıfırlamalarını istemeleri “anne” kavramıyla nasıl bağdaşıyor?
  8. Geçmişini elinden almalarının yanı sıra, benliğinden de bir şeyler aldıklarına, onu değiştirdiklerine, asla olmayacağı ya da olmaması gereken biri haline dönüştürdüklerini düşünen Eleonora, anneanne ve dedesinin sırrı saklayarak yaşadıkları yılları nasıl geçirdiklerini neden düşünmüyor? Eleonora bencil mi?
  9. Sizce gençler güçlerini algılamadıkları, nasıl dirildiklerini sorgulamadıkları gizemli kadınlardan sırf biyolojik anneleri olduklarını söyledikleri için mi geçmişlerini silmeyi düşünecek kadar etkileniyorlar; hatta kimlik bunalımına giriyorlar? Mattia, neyi canavarlık olarak niteliyor? Katılıyor musunuz?
  10. Gençlerin aile ilişkilerini irdeleyin. Onları büyütenler nasıl kişiler? Aile yaşamlarındaki olumsuzluklar, gerçek ebeveynleriyle birlikte yaşasalar olmayacak mıydı? Gençlerin günlük hayattaki mutsuzluklarını aynı yaş grubunun, hatta kendi yaşamınızdaki duygularla karşılaştırın; paralellik var mı?
  11. Çocukların Geri Gelenler’le eski hastanedeki son görüşmelerini annelik, sevgi, güven, aile, özveri kavramlarının ışığında irdeleyin.
  12. Mattia’nın Paolina’ya söylediği, “Unutursan affetmek olmuyor,” sözü ne kadar gerçek? Örnekler üzerinden açıklayın.
  13. Sizce eski hastane olmadığı anlaşılan yerde yaşananlar ve Geri Gelenler çocukların hayal ürünü müydü?
  14. Yazar gençlerin geçirdiği süreçle “büyümek” kavramı hakkında okura neler düşündürüyor; büyümek ne demek? Büyümek ve yaş almak ilişkisini irdeleyin.
  15. Roman, anneliği ne üzerinden tanımlıyor? Annelik biyolojik bağlar mı gerektirir, yoksa anne çocuğa emek veren kişi midir? Örnekler üzerinden açıklayın.

Yukarı

Yaratıcı Etkinlikler

Çalışmaların çoğu online / çevrimiçi ortamda, ekran başında da gerçekleştirilebilir.
  • Pano: Sınıfça çalışarak sevgi-nefret, aile-güven, kimlik-aile, yalan-gerçek, bencillik-özveri, seçim-baskı arasındaki ilişkileri resim, karikatür, fotoğraf, şiir, slogan gibi sanat dallarını kullanarak kolaj bir panoda açıklayın. Mecaz, kinaye, çağrışım, benzetme gibi yöntemlerle zenginleştirilmiş bu kolajın tek başına yetkin bir ifade biçimi olmasını sağlayın. Dijitalde gerçekleştirilecek bu panoyu okul içi ve dışında yaygınlaştırın.
  • Oyun: Öğrenciler 3 kişilik gruplara ayrılsın. Her grup kendine bir isim versin ve bu grup isimleri küçük kâğıtlara yazılarak bir sepette ya da kutuda toplansın. Her grup bir başka gruba sormak üzere romanın düşündürdüğü aile iletişimi ve evlat edinme konularıyla ilgili bir soru hazırlasın. Sepetten çektiği kâğıtta ismi yazan gruptan sorunun yanıtını istesin. 30 saniye içinde yanıtlayamayan grup elensin. İlk turda finale kalanlarla ikinci tur yapılsın. Bu oyunun amacı doğru yanıta ulaşmak değil, konuyu derinlemesine irdelemektir. Zaten bu konudaki “doğru” da tartışmaya açıktır.
  • Tartışma: Önceden görüşler, veriler ve örnekler derleyerek aile kavramını tartışmaya açın. Toplumun en küçük birimi olan ailenin toplumun genelini nasıl biçimlediğini, sevgi, güven, özgürlük, ahlak ve hak kavramlarının ailedeki var oluş biçimlerini, aile içindeki doğru-yanlış ve açıklık-güven algısını, aileyi bir arada tutan en önemli değerlerin neler olduğunu, evlat edinilmiş çocukların aile ve toplumsal düzendeki yerini ülkedeki ve dünyadaki sayısız örnek üzerinden tartışın. Üzerinde uzlaşılan görüşleri bir rapor halinde düzenleyin. Bu çalışma için, internet ve medya verilerinin, uzman görüşlerinin önceden toplanmasını gerektiğinden hazırlığa önem verilmeli.
  • Yazma: Romanın ilettiği “birinin değerini kaybedince anlamak” düşüncesini herkes yaşamına uygulasın. Öğrenciler yaşamlarında en çok yakındıkları kişiyi ve yakınma nedenlerini anlatarak onun hayatından çıkması olasılığının duygularını ve yaşamını nasıl değiştireceğini, bu durumun olumlu-olumsuz sonuçlarını anlatan kısa metinler yazsınlar. İsim belirtilmeden, imzasız yazılacak metinler bir kutuda toplansın. Herkes kutudan rasgele bir metni alarak okusun. Sonucun olumlu-olumsuz ya da kararsız olacağını ifade eden yazılar ayrı ayrı listelensin. Bakalım, romanın mesajı gerçek hayatta ne kadar geçerli?
  • Sunum: Herkes “gizem” üzerine kurulmuş olan ve daha önce okuyup etkilendiği bir kitabı ya da izlediği bir filmi anlatan kısa bir sunum hazırlasın. Kitaptan ya da filmden görsellerin kullanılacağı bu sunum diğerlerinde okuma/izleme isteği yaratsın.
  • Anket: Herkes değişik yaşlardan en az 5-6 kişiyle tek soruluk bir anket yapsın: Anne, çocuğu dünyaya getiren midir, dünyaya getirmeyen ama bakıp büyüten midir? Sorunun yanıtlarını işleyerek, ankete katılanların eğilimlerini saptayın. Sonucu sosyal medya ortamında yaygınlaştırın. Hatta paylaşılan sonuçlara yorum yapılmasını ve ankete katılımı teşvik ederek, daha geniş bir çevrenin görüşlerine ulaşmayı hedefleyin. 15 gün sonra ikinci halkanın ilk sonucu nasıl etkilediğini duyurun.
  • Atölye: Herkes birbirini görecek biçimde yerleşsin. Romandan yola çıkarak, mantık ya da duygulardan hangisinin kişilerin tutum ve davranışları üzerinde etken olduğuna dair bir beyin fırtınası gerçekleştirilsin. İkinci aşamada duyguların yaşamın gerçeklik algısını nasıl değiştirdiği ya da değiştirmediği örneklerle tartışılsın. Bu çalışmada her sav örnekle somutlanmalı, örneksiz görüşler geçersiz sayılmalı. Atölye, saptanan sürede tamamlandığında bir sonuç raporu hazırlansın ve romandaki duygu hareketleri bu raporla karşılaştırılsın.
  • Araştırma: Önce herkes küçük bir kâğıda genetik-kimlik bağlantısıyla ilgili bir soruyu ismini vermeden yazarak katlayıp belirlenen bir kutuya koysun. (Örnekler: Babası katil olan birinin öldürmeye eğilimi olabilir mi? Dedesi kanser olan birinin bu hastalığa yakalanma olasılığı var mı? Dünyaya olumsuz bakan suratsız kadının çocuğu da doğal olarak olumsuz tutumlu olabilir mi? Amcası alerjik olan birinin alerjik olma olasılığı ne kadar? Sakar çocuğun kardeşi de sakar olabilir mi? Ailenin üç kuşak erkekleri 70 yaşından önce ölmüşse dördüncü kuşak da bu kaderi paylaşır mı? vb…) Sonrasında bilimsel referanslar ve örnekler derlenerek, sınıfça genetik verilerin kimlik üzerindeki belirleyiciliği araştırılsın. Edinilen bilgiler ışığında kutudaki sorular birer birer yanıtlansın. Toplum genelinde yanlış genellemelere ve haksızlıklara neden olan genetik-kimlik bağlantısına ilişkin gerçekler sosyal ortamlarda paylaşılsın.

Yukarı