Kayıp Rüyacı

Aslı Der

Çocuk Kitaplar (8-12 yaş) • Roman • 196 sayfa
Önerilen sınıflar: 4. Sınıf • 5. Sınıf • 6. Sınıf
YETENEKLER • HAYAL GÜCÜ • ERDEMLER • İLETİŞİM
arkadaşlık • rüyalar • iz sürmek • yetenek • dayanışma • güzellik • aklını kullanmak • yalan • kıskançlık • yolculuk • şöhret • macera

 PDF İndir  DOC İndir  Yazdır 

Tartışma Konuları   |   Yaratıcı Etkinlikler

“Küçük Cadı Şeroks” üçlemesiyle çok sevilen ödüllü yazar Aslı Der, fantastik dünyalarda masalsı yolculuklara davet eden ve felsefi kavramları düşündüren romanlarıyla tanınıyor. Gizem dolu bir iz sürme macerasında güzellik, kıskançlık, yalan gibi temel kavramları tartışan kitap, arkadaşlar arasında güven ve dayanışmanın önemini duyumsatıyor. Geleceği hayal etmek, kurgulamak ve ona umutla bakabilmek için düşlerin ve masalların değeri ve işlevi üzerine düşündürüyor.

Hayaller Ülkesi’nde büyüyen beş arkadaş, Kalse, Tulma, Pallom, Siptor ve Ledna’nın mutlu ve huzurlu yaşamı, bir gece Kalse’nin ortadan kaybolmasıyla değişir. Rüyaları, dolayısıyla hayalleri ve geleceği değiştirebilme yeteneğine sahip olan Kalse, “rüyacı” olmak üzere seçilmiş, bu gücü ülkesi yararına kullanmak üzere eğitilmektedir. Bu yeteneğinin, ortadan kaybolmasıyla ilgisi olduğuna inanan dört arkadaşı, Kalse’yi kurtarmak için iz sürmeye karar verir. Onları, düşünsel sorgulamalarla derinleşecek uzun ve zorlu bir yolculuk beklemektedir…

1. Hayaller Ülkesi nasıl bir yer? Burada kimler yaşıyor? Kalse’yi kaçırdığı düşünülen Rüyabozan kim? Arkadaşları, Kalse’nin kaçırıldığını nereden anlıyor? Boşvermişler hakkında neler öğreniyoruz?
2. Arkadaşları, Kalse’nin izini sürmeye neden Fırsatlar Ülkesi’nden başlıyor? Fırsatlar Kasabası’nın özelliği ne? Burada ne gibi teklifler alıyorlar?
3. Fırsatlar Kasabası’nda yıldız avcısı kadın, Pallom’un sesinin güzelliğini nasıl fark ediyor da teklifte bulunuyor? İnsanların yetenekleri uzaktan bir bakışla anlaşılır mı?
4. Pallom, Perilla’nın sunduğu ünlü olma vaadini nasıl karşılıyor? Hiç tanımadığınız biri sizi ünlü yapacağını söylese, harika bir ev ve yaşama koşulları önerse siz ne yaparsınız?
5. Tulma, Pallom, Siptor, Ledna ve Kalse’nin özel yetenekleri neler? Tulma neden yeteneği konusunda tedirgin? Tulma’nın sizin dikkatinizi çeken özellikleri neler? Pallom ve diğerleri onun hakkında ne düşünüyorlar? Tulma arkadaşlarını neden kıskanıyor?
6. Ledna, rüyalarla masalların neden benzer olduğunu söylüyor? Bu konuda diğerleri ne düşünüyor? Sizce rüyalarla masalların benzerlikleri ve farkları neler?
7. Parlayan Kent’te Ledna’ya neler oldu? Bütün o kremler ve yarışma meselesi nereden ortaya çıktı? Ledna’nın yaptıkları bencillik mi, karar verme özgürlüğü mü, kendini kaybetmek mi?
8. Parlayan Kent nasıl bir yer? Ledna, her şey kusursuz olduğu halde insanların yüzünün gülmediğini fark ediyor. Sizce bunun nedeni ne olabilir? Gerçek hayatta da her şeyi olduğu halde yüzü gülmeyenler var mı? Bunun nedeni nasıl açıklanabilir?
9. Ledna, Nimmoli’nin evinde nasıl bir sürprizle karşılaşıyor? Nimmoli’nin söyledikleri ve Ledna’nın tek kişilik yarışması size neler düşündürdü?
10. Aklını ve duyularını kullananlar için küçük izler sonuca ulaşmada yol gösterir. Romanda baştan itibaren hangi küçük ipuçları Kalse’yi bulmada çocuklara yardımcı oluyor?
11. Sessiz Yer hakkında neler öğreniyoruz? Bilge Dorga, çocukları neden sorumsuzlukla suçluyor? Sizce kafalarına koyduklarını yapmaya çalışmalarının nesi doğru, nesi yanlış?
12. Kuralları çiğnediği, yapılmaması gerekeni yaptığı halde Kalse ile Beyaz Kulübe’ye giren Rüyabozan’a hâlâ inananların olması nasıl açıklanabilir? Gerçek hayatta böyle aklını kullanmadan, doğru yanlış ayırt etmeden her söylenene inananlara kimleri örnek gösterebilirsiniz?
13. Pallom’un, “Bilgelerin hata yapmadığını sanıyordum” şeklindeki suçlamasına Bilge Dorga ne cevap veriyor? Hata yapmamak, yanılmamak mümkün mü? Mümkün değilse olgunluk ve öğrenme boşuna mı?
14. Ledna, Rüyabozan’ın elinden Kalse’yi yalan söyleyerek kurtarıyor. Yalan ne zaman ve kimlere söylenebilir? Ne tür yalanlar zararsızdır? Çevrenizde kimler hangi konularda kolayca yalan söylüyor?

Yukarı

• Fotoğraf çekimi: Öğrenciler 3 kişilik takımlara ayrılsın. Her takım bir akıllı telefonla “işte güzellik” temasını işleyen 3’er adet fotoğraf çeksin. Projeksiyonla gösterilen fotoğraflara herkes 1-7 arası puan versin. En yüksek puanları toplayan 5 fotoğrafı çeken takımlara, önceden sınıfça hazırlanan “Güzellik Avcısı” rozetleri takılsın.
• Yarışma: Öğrenciler 4 gruba ayrılsın. İki grup, “Başarı için en önemlisi yetenektir”, diğer iki grup ise “Başarı için en önemlisi çalışmaktır” görüşünü savunmak üzere hazırlansın. Sınıftan 3 kişilik bir jüri oluşturulsun. Önce aynı görüşü savunan gruplar 3’er dakikalık sunumlar yaparak yarışsın ve finalistler belirlensin. Sonra iki farklı görüşü savunan iki grup yine 3’er dakikalık sunumlar yaparak yarışsın. En ikna edici grup seçilsin. Yarışmayı kazanan grup hazırlık aşamasında belirlediği bir şarkıyı söyleyerek müzik yeteneğini sergilesin ve bol bol alkışlansın.
• Resimleme: Öğrenciler seçimlerine göre gruplara ayrılsın. Her grup, Hayaller Ülkesi, Hiçbirşey Ülkesi, Fırsatlar Kasabası, Büyülü Orman, Parlayan Kent gibi romandaki bir yerin ya da seçtiği sahnenin resmini yapsın. Her resmin altında neden ve neyi vurgulamak için yapıldığına ilişkin açıklaması da bulunsun. Resimler koridorda ya da okulun ortak bir alanında oluşturulacak “Kayıp Rüyacı” panosunda sergilensin.
• Yazma: Herkes rumuz kullanarak, “Ben sıradan biriyim, yeteneklerinizi kıskanıyorum…” cümlesiyle başlayan bir kısa öykü yazsın. Rumuzla kaleme alınmış bu öyküler sınıfta okunsun. Her öykü için herkes, tahtaya yazılmış “harika”,”eh işte”,”ııh” katagorilerinde değerlendirme yapsın. Sonuçta, en çok “harika” bulunan 2 öykünün yazarlarına herkes sırayla kendilerini gerçekten harika hissedecekleri güzel bir şey söylesin.
• Proje: Sınıfın uygun bir yerinde leğen, cam fanus, çanak vb ile sembolik bir havuz oluşturun. Her öğrenci yaptığı kâğıttan geminin üzerine “kıskançlık”la ilgili kendi ürettiği anlamlı bir slogan ya da çağrışım sözcüğü, deyimi vb yazarak bu sembolik havuza bıraksın. Bakalım “Kıskançlık Denizi”nde hangi görüşler yüzecek?
• Oyun: Bütün öğrencilerin isimleri küçük kâğıtlara yazılarak katlansın ve bir sepete/kutuya konsun. Herkes bu sepetten bir kâğıt çeksin ve üstünde ismi yazan arkadaşının üstün olduğu bir niteliğini ismin yanına yazsın (örnekler; Ayşe: SESİ HARİKA, Fırat: SIR TUTAN vb). Her öğrenci yazdığını sadece öğretmene göstererek kağıdı katlayıp tekrar boş sepete/kutuya koysun. Bütün isimler tamamlandıktan sonra tek tek hepsi okunsun. Herkes arkadaşlarının kendileriyle ilgili düşündüğü güzel şeylerden gurur duysun.
• Tartışma: “Yetenekliysen şöhret olabilirsin. Şöhret olmuşsan yeteneklisin demektir,” görüşü doğru mu? Sanat, spor, bilim alanlarından somut örnekler vererek sınıfça tartışın. Şöhret ve yetenek bağlantısını etraflıca irdeleyin. Toplumda bu konuda yanlış algı ya da beklentiler var mı, düşünün.

Yukarı