Bilyeler

Behiç Ak

Kitap Hakkında

Yazıp resimlediği kitapları ulusal ve uluslararası pek çok ödüle değer görülen sanatçı Behiç Ak, küçükler için yine gülümseten bir mahalle öyküsü anlatıyor. Lunaparkta bir küp dolusu bilye kazanan İbo’nun ve arkadaşlarının oyun dünyasını anlatan öykü, her yaştan okurun içinde kaybolacağı eğlenceli desenlere sahip. Sokak oyunlarının her sosyal sınıftan çocuğu birleştiren ve eşitleyen yönünü vurgulayan kitap, iletişim ve paylaşma konuları üzerine düşündürüyor. Anadolu’da; bilye, misket, meşe, cıncık, zıpzıp, dobi, babüş, cicoz, cille gibi farklı adlarla anılan ve her kuşaktan çocukla buluşan bu renkli küçük cam kürelerin önemli yer tuttuğu kitap, oyunların gücünü hatırlatıyor.

İbo ve Pisi, lunaparkta koca bir küp kazanırlar. İçinde ne olduğu ancak evde çıkar ortaya: Renk renk sayısız cam bilye. Bu pırıl pırıl bilyeler kısa sürede İbo’nun en büyük tutkusu haline gelir. Ancak, oğlunun sürekli bilyelerle oynaması, babasının hiç hoşuna gitmez. Bulduğu çözümse, İbo kadar mahallenin çocuklarını da etkileyecektir…

Tartışma Konuları

  1. Lunaparklarda hangi oyuncaklar vardır? Siz hangisini daha çok seviyorsunuz?
  2. İbo’nun lunaparkta kazandığı toprak kabı siz kazanmış olsaydınız içinden ne çıkmasını isterdiniz?
  3. Babası, bilyeleriyle oynayan İbo’ya neden kızıyor? Bilyelerle oynamak yanlış bir şey mi? Siz arkadaşı olsanız, sürekli bilyeleriyle oynayan İbo için ne düşünürdünüz?
  4. Babası bilyelerini sokağa dökünce İbo sabahlara kadar bilye oynamaktan vazgeçti mi?
  5. Mahalle halkı bilye oynamaktan başka şey yapmayan çocuklarını kurtarmak için ne çözüm buldu? Yarışmayı kim kazandı?
  6. Yarışmayı kazanarak bilyelerini geri alan İbo bu duruma neden sevinemedi? Ne yapmaya karar verdi?
  7. Mahalle ya da apartman arkadaşlarınızla en sık hangi oyunları oynuyorsunuz? Mızıkçılık çıkaran oluyor mu? Oluyorsa ona ne yapıyor, nasıl davranıyorsunuz?

Yukarı

Yaratıcı Etkinlikler

  • Resimleme: Herkes çok renkli bir palyaço resmi yapsın. Palyaço resimleri, sınıfta oluşturulacak “Bizim Lunaparkımız” köşesinde sergilensin. Sınıfça en beğenilen 3 resmi yapanlara yine sınıfça hazırlanacak “Palyaço Ressamı” rozetleri verilsin.
  • Oyun: Sınıfça bir “bilye oyunu” kurgulayın. Öncesinde kullanılacak tüm bilyeler, eşit boyda renkli küçük kâğıt parçalarından öğrenciler tarafından yapılsın. Kâğıt topları hafif nemlendirmek biçimlendirmeyi kolaylaştırabilir. Hazırlanan küçük kâğıt bilyeler, büyük bir üçgen oluşturacak biçimde bir masanın üstüne aralıklı olarak dizilsin. Dizilen bu sırada her öğrenci kendisi için bir bilye seçsin ve sırayla, bilyesini üçgen dizlimin ortasına koyarak, sıradaki bilyelerden herhangi birini vurmayı denesin. İsabet ettiren ve kendi bilyesiyle dizilimdeki bir bilyeyi vuran öğrenci 2 yeni bilye kazansın. Bakalım kim en çok bilyeyi toplayacak? Oyunun sonunda kazanılan bütün bilyeler havaya atılarak “bilye yağmuru” yağdırılsın. (Bu oyunu güzel havalarda okul bahçesinde oynamak da mümkün.)
  • Pantomim: Her öğrenci, hiç konuşmadan yalnızca hareketlerle en sevdiği oyunun ne olduğunu sınıftakilere anlatsın. Bakalım kimlerin sessiz canlandırma (pandomim) yeteneği yüksek; kimler hareket dilini hemen çözüyor?
  • Tartışma: Öyküdeki çocukların sürekli bilye oynaması neredeyse bir bağımlılığa dönüşüyor. Sınıftaki öğrencilerin de hep yapmak istediği, bir türlü vazgeçemediği davranışları var mı? Herkes sırayla kendisi için vazgeçilmez sandığı konuyu söylesin. Öğretmen hepsini tahtaya yazsın. Liste tamamlandığında, her bir davranış için olumlu ve olumsuz görüşler ortaya koyarak sınıfça tartışın. Yeni yeni ilgi alanları keşfetmek ve adımlar atmak için birbirinize destek olun.
  • El işi: Herkes adının ilk harfi, kendi adının son harfi olan bir arkadaşına verilmek üzere, renkli kartondan ya da kâğıttan en sevdiği çiçeği yapsın. Ortasına arkadaşının ismini yazsın ve ona armağan etsin. Tüm sınıf armağanını yakasına takarak ya da elinde tutarak öğretmene poz versin; öğretmen, cep telefonuyla çektiği sınıf fotoğrafını ailelerle de paylaşsın. Sınıfça çok özel bir anı yaratın.

Yukarı