Ben Ayrıkotu

İrem Uşar

Kitap Hakkında

Ödüllü çocuk kitaplarıyla sevilen yazar İrem Uşar, bir gencin yaşamındaki özel bir döneme tanıklık ediyor. Gerçeklik ve hayal dünyası arasında gezinen roman, gençliğin karmaşık duygu hallerini, iç hesaplaşmalarını ustalıkla dillendiriyor. Gençlerin silikleşmek ve görünür olmak arasındaki psikolojik gelgitlerine İstanbul’un farklı özel mekânları ev sahipliği yapıyor. Uşar’ın genç dili ve samimi üslubuyla her yaştan okuru kucaklayan bu ilk kitabı gözden geçirilerek ON8 markasında yeniden yayımlandı.

19 yaşındaydı ve yalnızdı. İnsanlardan kopmuştu; ne buluşmak istiyordu onlarla, ne de karşılaşmak. Konuşup yanlış anlaşılmaktansa, yazmanın güvenli ortamına sığınmıştı. Kapısını kapadı, kalbini açtı. Mektuplar yazmaya böyle böyle başladı. Kimseye söyleyemediklerini herkese, tanımadığı, sadece uzaktan izlediği insanlara anlatmayı seçti. Günlerce, haftalarca, aylarca mektuplar yazdı. Sonunda, hiç beklemediği birine yakalanıverdi...

Tartışma Konuları

  1. Okumaya başlamadan önce kitabın adı size neler düşündürdü; nasıl bir beklenti yarattı? Her genç yaşamının en az bir döneminde “ayrıkotu” değil midir? Örneklerinizle birlikte açıklayın.
  2. 19 yaşında birini, tanımadığı kişilere mektup yazmaya iten ne? İletişimin çift yönlü olma ilkesi göz önüne alındığında delikanlının bu mektuplardan tatmin olması mümkün mü?
  3. Cihangir’deki apartmanın posta kutusunda ilk mektubu bulan İtalya’dan yeni dönmüş kadının mektuba verdiği tepkiyi ve kendisiyle yüzleşmesini irdeleyin. Bu kadını hangi sıfatlarla tanımlarsınız?
  4. 26. mektupta delikanlının mektubu postaladığı kişiyle buluşmak istemesi nasıl yorumlanabilir? Satırlara ve bilinmezliğe sığınmış biri için çelişkili bir davranış değil mi?
  5. 31. mektubun gittiği Nişantaşı’ndaki teras katında oturan yazarın, yeni romanıyla gerçek yaşamı hangi yönlerden birbirine karışıyor? Yazar var oluşunu nelerle özdeşleştiriyor?
  6. 82. mektubu bulan gencin söz ettiği patika için ne düşünmeli? Genç-ablası-yol üçlemesiyle kast edilen nedir?
  7. 100. mektuptaki “Hanımefendi” ile 93 yaşındaki Pamuk Prenses hangi yönleriyle eşleşiyor? Yazarın bir binayla kadını benzeştirmesini nasıl yorumluyorsunuz?
  8. Okur, delikanlının mektuplarından aile ilişkileri ve arkadaşlıklarıyla ilgili neler öğreniyor? Yalnızlığının nedeni olarak neleri algılıyor?
  9. Tanımadığı birinden mektup aldığında, özellikle de o yabancının kendisini gözlemiş olabileceğini düşünen biri sizce neler hisseder? Yabancı birine yanıt beklemeden yazmak sağlıklı bir davranış mı? Siz yapabilir misiniz?
  10. Mektuplar gencin kendisiyle yüzleşme aracıysa, birilerine göndermesinin anlamı ne? Kendini tanımadığı kişilere açma isteği olabilir mi? Bu istek bir tür “ruhsal teşhircilik” olarak görülebilir mi?
  11. İkinci bölümde postane şefiyle delikanlı arasındaki açığa çıkan bağlantı hikâyeye ne katıyor? İlk bölümde delikanlı, postane şefi Yalçın’la yakınlığını sizce neden hissettirmiyor?
  12. Delikanlının iç dünyasının, fiziki olarak benzediği annesi Ayşe’den çok, babası Aydın’ı andırdığı söylenebilir mi? Aydın’ın denizaltıcılığı seçmesini bu yönden irdeleyin.
  13. Delikanlı, Ayşe, Yalçın ve Aydın karakterlerinin ortak noktaları neler? Yazar bu 4 karakteri hangi unsurla birbirine bağlamış?
  14. Yazar, sizce neden delikanlı ve arkadaşlarını 20 yıl sonra Rumelihisar’ında bir araya getirmiş? Mektupların, Yalçın Şef’in bıraktığı kutudan çıkması sizce sürpriz mi oldu? Nedenlerinizle açıklayın.
  15. Yazar 20 yıl sonrasını yazmasa, hikâyenin sonu nasıl olabilirdi?

Yukarı

Yaratıcı Etkinlikler

Çalışmaların çoğu online / çevrimiçi ortamda, ekran başında da gerçekleştirilebilir.
  • Fotoğraf: Herkes romandaki, “Ama sadece içinde yüzmek değil, içimde deniz istiyorum ben,” cümlesini anlatan/yorumlayan/yansıtan fotoğraflar çeksin. Fotoğraflar “İçimdeki Deniz” başlıklı dijital albümde sergilensin.
  • Canlandırma: Kitapta 10 mektup var. Herkes kendince en ilginç mektubu belirlesin. Neden ilginç bulduğunu anlatsın ve kendini onun yerine koyarak mektuptaki en etkili bölümleri seslendirip delikanlıyı canlandırsın. Bakalım, bu okumalarla kişiliğin hangi derinlikleri su yüzüne çıkacak?
  • Tartışma: Mektupların gönderildikleri kişileri, bu kişilerin karakter özelliklerini, yaşamsal gerçekliklerini ve mektupla uyuşan/eşleşen yönlerini sınıfça analiz edin. Bunun için grup çalışması da yapılabilir. Yazar, mektup ve okur eşlemesinde nasıl bir uyum yakalamış, tartışın.
  • Araştırma: 100. mektupta anlatılan “Hanımefendi”nin İstanbul’daki hangi bina olduğunu araştırın. İnternetteki fotoğraflarına bakarak günümüzdeki görünümünü, yazarın anlattıklarıyla karşılaştırın.
  • Atölye: Romanda delikanlının sergilediği, gerçek yaşamda ise üniversite öğrencileri arasında yaklaşık %24 gibi yüksek bir oranda görülebilen sosyal fobinin ne olduğunu, belirtilerini ve sağaltım yöntemlerini araştırın. Sosyal fobiyle çekingenlik arasındaki farkı ortaya koyun. Gençler arasındaki yaygınlık nedenlerini sınıfça ya da gruplar halinde çalışarak belirleyin.
  • Müzik: Öğrenciler 2 ya da 3 kişilik gruplara ayrılsın; her grup, kitapta mektupların alıcılarının hikâyesinin anlatıldığı bölümlerden birini seçsin ve bu bölüme en uygun düşecek fon müziğinin ne olabileceğine ilişkin öneri getirsin. Önerilen müziğin kitapla nasıl örtüştüğünü açıklayarak dinletsin.
  • Mektup: Kitapta delikanlının yaptığı gibi herkes belirsiz bir okura istediği bir konuda isimsiz bir mektup yazsın. Mektupları kâğıt uçaklar biçiminde katlayarak aynı anda havaya atın. Herkes yakaladığı mektubu diğerlerine okusun; kendi duygu ve düşünceleriyle örtüşen yönü varsa açıklasın.
  • Sunum: Öğrenciler 2 kişilik gruplar halinde çalışarak gençlik ve yalnızlık temalarını işleyen bir kitabı ya da filmi, görselleriyle birlikte tanıtan sunumlar hazırlasın. Konuyla ilgili, herkesin yararlanacağı bir seçki oluşturulsun.
  • Gösteri: Sınıfça çalışarak hikâyeyi bir tiyatro oyununa dönüştürün. Sahneleri, diyalogları, hangi mektupların kullanılacağını, karakterleri, sahneleme tekniğini, kullanılacak müzikleri, ışığı, dekoru ve kostümleri tasarlayın. Gösterinizi mümkünse diğer sınıfların, hatta velilerin izleyebileceği bir yer ve zamanda sahneleyin.

Yukarı