Başarı ve Başarısızlık

Brigitte Labbé

Resimleyen: Jacques Azam
Türkçesi: Azade Aslan

Kitap Hakkında

Tüm dünyada modern bir klasik haline gelen “Çıtır Çıtır Felsefe” dizisinin Türkçe’deki 14. kitabı “başarı” kavramını tartışıyor. Her yaştan okuru ortak okumalarda buluşturan ve ülkemizde de çok sevilen dizinin yaratıcısı Brigitte Labbé kitabında kazanmak, birinci ya da en iyi olmak gibi beklentileri yaşamın pek çok alanından örnekliyor. Hayatın bir yarışma olduğuna inanmanın, kayda değer tek başarının, başkalarını geçmek olduğunu sanmanın yaratacağı mutsuzlukları ve sorunları düşündürüyor.

Jacques Azam'ın zengin mizah anlayışını yansıttığı desenleriyle renklenen dizinin her kitabında, farklı bir felsefi kavram ya da temel bir konu ele alınıyor. Kavramlar, minik öyküler, kısa kısa örnek durumlar, diyaloglar ya da sorular sayesinde, çocukların kolayca anlayabileceği sadelikte aktarılıyor. Dizi, çocuklar ve felsefe üzerine yapılan birçok çalışmaya da ilham veriyor.

Birinci olmanın, sınıfta en iyi notu almanın şart olduğunu ya da komşumuzdan daha fazla para kazanmak, mahalledeki en güzel arabaya sahip olmak gerektiğini duya duya, hayatın bir yarış olduğuna ve önemli tek başarının, başkalarını geçmek olduğuna inanırız. Oysa, başkasının gözünde başarı olan, bizim için başarı anlamına gelmeyebilir. Peki öyleyse başarının ölçütü nedir?..

Tartışma Konuları

  1. Sizin için başarı nedir; örnek verir misiniz? Başarıya ulaştığınızda kendinizi nasıl hissedersiniz?
  2. Eskiden yapamadığınız, ama artık yapabildiğiniz neler var? Yapabilmeyi nasıl başardınız; kendiliğinden mi oldu? Örneğin, bir bebek yürümeyi birdenbire ayağa kalkıp kendiliğinden mi başarır?
  3. Başarılı diye gördüğünüz herkes sizce mutlu mu? Neden? Örneklerinizle açıklayın.
  4. Okulda başarısız olmak ne anlama gelir? Başarı notla, övgüyle, karneyle mi ölçülmeli? Matematiği beceremeyen, kötü not alan biri, ömür boyu matematikten uzak mı durmalı? Ne tavsiye edersiniz?
  5. Sınavda 10 sorudan beşini doğru yapan biri kendine başarısız derken 10 sorudan beşini yapan başka biri kendini başarılı buluyorsa bu bir çelişki yaratmaz mı? Başarı algısı kişiye göre değişir mi?
  6. Kitabın 12-13. sayfalarında yer alan öyküye baktığınızda başarısızlık karşısında hangi tepkileri verdiğimiz anlaşılıyor? Labbé, başarısızlığı başarıya dönüştürmek için ne öneriyor?
  7. “Başarısızlık bizimle konuşmaya cesaret edebilen gerçek bir dost gibidir,” sözünü örneklerle açıklayın. Başarısızlık ne zaman yararlı olabilir?
  8. Başkalarını yendiğimizde kendimizi nasıl hissederiz? Başkalarına karşı zafer kazanmak, başarı anlamına gelir mi? Başkasıyla yarışmayan, kimseyi yenmeyen başarıyı yakalayabilir mi? Başarı, birilerini geçmek midir?
  9. Başarı ya da başarısızlık kendimizi tanıma konusunda bize nasıl yardımcı olabilir? “İyiliğimiz” için yaptıklarını söyleyerek bizi ısrarla istemediğimiz konulara yönlendiren büyüklerimiz, bizi bizden daha iyi tanıdıkları için mi böyle davranıyorlar?
  10. Başarı-özgüven, başarısızlık-özgüven arasındaki bağlantıları nasıl açıklarsınız? Hiçbir konuda başarısızlığa uğramamış insanlar olabilir mi?
  11. Kendisini çok başarılı gördüğü halde sizin başarısız diye tanımladığınız -ya da tersi- kişiler olabilir mi? Bu fark neden kaynaklanır?

Yukarı

Yaratıcı Etkinlikler

Çalışmaların çoğu online / çevrimiçi ortamda, ekran başında da gerçekleştirilebilir.
  • Araştırma: Öğrenciler 3 gruba ayrılsın. Gruplar bilim, sanat, spor alanlarından birini seçsin. Bu alanda Einstein, Edison, Michael Jordan, Fazıl Say gibi ünlülerin başarısızlık öykülerini araştırsın. Her grup alanından örnekleri ve öykülerini içeren bir sunum dosyası hazırlasın. Görselleriyle birlikte oluşturulacak sunumlar fiziki ya da dijital formatta kurgulanabilir. Her grup kendi alanından yola çıkarak kısa bir özet ve önerme metni oluştursun.
  • Örnekleme: Öğrenciler birbirini görecek biçimde otursun. Herkes 29-31. sayfalarda anlatılan Suzan’ın hikâyesine benzer şekilde, başarılı olduğu halde kendini mutlu, heyecanlı, özgüvenli hissetmediği ve/ya da başarısız olmasına rağmen mutlu hissettiği özel bir olay ya da durumu nedenleriyle birlikte paylaşsın. Kişisel deneyim örnekleri tamamlandıktan sonra başarı ve başarısızlığın mutlulukla ilişkisi hakkında kısa bir sonuç raporu hazırlansın.
  • Proje: Herkes, başaramadığı ama başarmak istediği bir ya da birkaç konuyu/şeyi gerçekleştirmek üzere bir eylem planı hazırlasın. (Örnekler: Satranç öğrenmek, İngilizce notlarını yükseltmek, bir öykü yazmak, gitar çalmak, müzik bestelemek, falanca kitabı okumak, fotoğrafçılığa başlamak, hobi edinmek vb.) Bir ya da bir buçuk aylık sürede hedefini nasıl gerçekleştireceğini, zamanı nasıl kullanacağını, nasıl başlayacağını, süre sonunda varmak istediği düzeyi ve gerekirse kimlerden yardım alacağını ayrıntılı bir şekilde listelesin ve projesini sınıfa sunsun. Her öğrenciye başka bir öğrenci danışmanlık yapsın ve haftalık kontrollerle gelişme sürecini takip etsin. Proje süresi dolduğunda hedef sahibi yaşadıklarını, danışman öğrenci de izlenimlerini diğerleriyle paylaşsın.
  • Canlandırma: Öğrenciler 4 kişilik gruplara ayrılsın. Her grup hataları dolayısıyla başarısız olan hayali bir arkadaşlarıyla, kitabın 19-20. sayfalarındaki Teo-Umut örneğinden esinlenen bir eleştiri konuşması yapsın. Hayali arkadaşın yaşadığı hayali bir öykü yaratın. Bu konuşmada bir öğrenci hayali arkadaş rolünü üstlenirken bir diğeri de onun yakın arkadaşı, bir tanıdığı, öğretmeni ya da ebeveyni olsun. Konuşmalarda bol bol doğaçlama kullanın. Eleştiriyi yapana göre eleştirilenin tepkilerinin nasıl değiştiğini gözlemleyin. Dramalar tamamlanınca, eleştirilenler ve eleştirenler kendilerini nasıl hissettiklerini ayrı ayrı anlatsın.
  • Yazma: Herkes, “’Belki de vazgeçmem gerekiyor’ diye düşündü Deniz…” cümlesiyle başlayan ya da biten bir öykü kaleme alsın. Öyküler okunurken, öğretmen ve başka sınıflardan seçilen öğrencilerden oluşan 5 kişilik bir jüri tarafından değerlendirilsin. Konusu, yazım dili, kurgusu ve özgünlüğüyle övgüye değer bulunan 4 öykünün yazarlarına sembolik armağanlar verilsin.
  • Tartışma: Bir kolu olmayan, duyma ve konuşma engelli, tek bacaklı, görme engelli, aşırı kilolu, iki bacağı da olmayan, iki kolu da olmayan, renk körü, kambur, cüce gibi sıradışı koşulları olan kişiler, diğer insanlar gibi sanatta, sporda, bilimde başarılı olabilir mi? (Örneğin, bacağı olmayan futbol oynayabilir, dans edebilir mi? Cüce filmde oynayabilir, uzun atlama sporu yapabilir mi; görme engelli kitap yazabilir mi?..) Hedefini gerçekleştirmek için ne yapması, nasıl yapması gerekir? Bu türden zorlukları olan kişiler için başarı olanaksız mı; sınıfça tartışın. Oturum sonunda vardığınız sonuçları bir duyuru halinde düzenleyin ve sosyal medyada yaygınlaştırın.
  • Fotoğraf: Herkes, “En büyük başarı insanın kendine karşı kazandığıdır,” cümlesini anlatan, açıklayan ya da yorumlayan fotoğraflar çeksin. Metaforik anlatımlar, hatta hiciv içerebilecek çekimler konu ve ayrıntılarıyla çok özgürce düşünülmeli. Fotoğraflar “Başarı ve Başarısızlık Sergisi”nde sergilensin.

Yukarı