Ay Denizle Buluşunca

Karin Karakaşlı

Kitap Hakkında

Çağdaş edebiyatımızın güçlü kalemlerinden, yazar ve şair Karin Karakaşlı, yüzleşmek zorunda kaldığımız güçlükleri ve kırgınlıkları umut dolu öykülerle anlatıyor. Karakaşlı, ilk kez 1997’de yayımlanan bu ödüllü romanında ilkgençlik yıllarındaki değişimi ve gelişimi konu ediniyor. Yaşamın karşımıza çıkarabileceği zorlukların, yeni dostluklarla nasıl üstesinden gelinebildiğini şiirsel bir dille öyküleştiriyor.

Annesinin ölümünün üzerinden yıllar geçmiştir, ama babası yeniden evlenen Deniz çok mutsuzdur. Delikanlı, babası ve yeni eşi İdil’in ısrarlarına karşın, uzak bir ilde oturan teyzesi ve eniştesiyle yaşamakta, sadece yaz tatillerinde eve dönmektedir. Annesine yazdığı “gönderilmeyen” mektuplar sayesinde yaşama tutunmaya çalışan Deniz, o yaz tatilinde de babaevine gönülsüz gelmiştir. Ailesinin yeni taşındığı sokakta, karşı evde oturan Aykızı’yla kurduğu arkadaşlık, yalnızlığını unutturur. İki gencin yakınlaşması zamanla birbirlerinin yaşamını etkiler…

Tartışma Konuları

  1. Deniz, annesinin isimler konusunda söylediği hangi sözleri hatırlıyor? Annesinin, “Hep güzel şeyler yarat,” sözü ne anlama geliyor; nasıl yorumlanmalı?
  2. Romanın başında İdil’le ilgili ilk izleniminiz nedir? Ölen bir anne/eşin yerine aileye girmek insana kendini nasıl hissettirir?
  3. Deniz’le Aykızı’nı ilk andan itibaren yakınlaştıran ortak nokta ve benzer davranış alışkanlıkları neler? Psikolojideki “Benzerlikler tarafları yakınlaştırır” ilkesinden hareketle en iyi arkadaşınızla aranızdaki en temel iki benzer yönünüz nedir?
  4. İdil’in, “Her şey çok fazla sevgiden oluyor,” diyerek, sevgiyi yaşananlara neden göstermesi ne kadar doğru? Romandan örneklerle açıklayın.
  5. Deniz ve Aykızı, arkadaşlık ederek geçirdikleri yaz tatili için nasıl bir hayali resim çiziyorlar? Aykızı mutluluğunu hangi renklerle simgeliyor; neden?
  6. Yazar, paylaşılan güzel bir günün arından çıkan fırtınayla ne anlatmak istiyor? Sizce bu karamsar mı yoksa gerçekçi bir bakış açısı mı? Nedenlerinizle açıklayın.
  7. Deniz, annesinin anısına saygısızlık olacağı için mi, annesinin boşluğunu korumak için mi yoksa annesine özlemini azaltacağı için mi İdil’i hayatına sokmuyor?
  8. İdil’le ilişkileri kalmadığında bile Deniz’in babasını üzmemek için yemekte normal davranması çelişkili değil mi? Deniz’in, annesinin yerine İdil’i koyan babasına değil de İdil’e tavır yapması nasıl açıklanmalı?
  9. Aykızı ve Tilbe birbirlerini yeniden keşfetmek için karşılıklı olarak neler yaptılar? Arkadaşlıklarını bozan Tuğçe’nin bu buluşmada rolü ne?
  10. İdil’in, Deniz’in onlarla kalmasını sağlamak için koca piyanoyu satın almasının aslında pahalı bir risk olduğu söylenebilir mi? Deniz’i kalmaya ikna eden gerçekte ne oldu?
  11. İçinde Tuğçe dışında kötü karakter olmamasına rağmen bu hikâyeye gerçeklik kazandıran unsurlar neler?
  12.  Aykızı, Deniz ve İdil’i kitabı okumayan birine nasıl tanıtır; kişilikleri için neler söylersiniz?

Yukarı

Yaratıcı Etkinlikler

  • Yazma: Romanda Deniz’in kaybettiği annesine yazdıklarından esinlenerek, her öğrenci yazar Karin Karakaşlı’ya, kitapla, konusuyla, hikâyesiyle ya da karakterleriyle ilgili düşüncelerini ya da önerilerini anlatan kısa bir mektup yazsın. Mektuplar sınıfta okunduktan sonra yazara iletilmek üzere Günışığı Kitaplığı’na gönderilsin. Okurlarla yazar arasında doğrudan ve somut bir iletişim kurulsun.
  • Münazara: Sınıf 2 gruba ayrılsın. Bir grup, “Var olmayan birine düzenli mektup yazmak, rahatlamaya yarayan sağlıklı bir alışkanlıktır,” görüşünü; diğer grup, “Var olmayan birine düzenli mektup yazmak, kolayca takıntıya dönüşebilecek riskli bir alışkanlıktır,” görüşünü savunsun. Sonunda bakalım hangi düşünce ağırlık kazanacak?
  • Tartışma: Birini sevmek, başka birini sevmemek anlamına gelir mi? Deniz neden İdil’i sevmekten kaçınıyor? Neden biriyle iyi arkadaş olunduğunda diğer bir arkadaş bozuluyor? Neden, “Onunla arkadaşsan benimle arkadaş olamazsın!” ikilemleri dayatılıyor? Sevginin ve arkadaşlığın kotası var mı? Biriyle yakınlaşmak başkalarından uzaklaşmayı getiriyorsa bu durum bir tür yalnızlaşmak olmaz mı? Genelde herkesin yaşadığı bu evrensel sorunu ilişkilerinizden somut örnekler vererek tartışın.
  • Canlandırma: Kitabın 54, 55 ve 56. sayfalarında İdil ve Deniz arasında geçen konuşmayı gönüllü iki öğrenciyle canlandırın. Diyalog bitince her ikisine de ayrı ayrı ne düşündüklerini, kendilerini nasıl hissettiklerini, söylediklerinde yanlış bir şey olup olmadığını, bu diyalog sırasında kendilerini hangi kelimeyle tanımlayacaklarını sorun. Konuşmayı ikinci kez, hikâyedekinden farklı ve olması gerektiği gibi yeniden gerçekleştirin. Sonuç ne olacak; taraflar kendilerini nasıl hissedecekler? İzleyenler neler algılayacak?
  • Sunum: Öğrenciler 5 gruba ayrılsın. Her grup ayrı bir edebiyat kültüründe sanatçıların yazdığı mektupları araştırsın. Gruplar; Fransız, Rus, Türk, İngiliz ve Alman edebiyatında özel yeri olan ünlü yazar, şair, ressam, müzisyen ya da bestecilerin yazdıkları ve kitap olarak yayımlanan bu mektupları kısaca tanıtan ve görsellerle desteklenen sunumlar hazırlasınlar. Bu önemli edebiyat türü hakkında bilginizi artırın.
  • Müzik: Bir kahramanın piyano çaldığı, diğerinin de dans ettiği bu hikâye filme çekilse hangi fon müziği uygun olurdu? Öğrenciler 4 kişilik gruplar halinde çalışsın ve nedenlerini belirterek müzik önerileri yapsınlar; önerdikleri müziği internetten dinletsinler. Bakalım hangi grubun önerisi daha yaratıcı bulunacak, daha çok beğenilecek?
  • Araştırma: Tuğçe ve diğerlerinin, Tilbe’ye yaptıkları gibi, çocuk ya da yetişkin insanların kendilerinden farklı olanlarla alay etmelerinin, onları küçümsemelerinin ya da onlarla eğlenmelerinin altında nasıl bir eğilim yattığını tartışın. Alay edenler ne kazanır? Bu davranışların hedefi olan kişi kendini nasıl hisseder? Alay eden başka bir ortamda alay edilen olamaz mı? “Alay” üzerine edebiyat, karikatür, film, resim vb sanat dallarında verilmiş eserleri araştırın. Rehberlik öğretmeni ya da tanıdık bir psikologdan destek alarak “alay” konusunda düşüncelerinizi geliştirin.
  • Gösteri: Deniz piyano çalarken Aykızı’nın dans etmesinden esinlenerek, internetten bulunacak bir piyano müziği eşliğinde kimler dans edebilir? Bu dansta amaç, müthiş figürler yapmak değil, müziğin ruhunu yansıtmak ve ritme uyabilmek olmalı. Bakalım kimlerin algısı ve ritm duygusu yüksek? Gönüllü dansçılardan bir sınıf gösterisi hazırlayın.

Yukarı