Hatırlamak İçin Güzel Bir Gün

Kitap Hakkında

Çocuk romanlarıyla sevilen Ömer Açık bu kez okumaya yeni başlayan küçükler için, acısıyla tatlısıyla anıları hatırlamanın, unutmamanın değerini duyumsatan sıcacık bir öykü anlatıyor. Geçmişte mahalledeki çocuk parkında yaşanmış bir geceyi aktarırken, en zor günlerin bile, bir araya gelip dayanışmakla atlatılabildiğini gösteriyor. Farklı kuşakları ortak duygularda buluşturan, önyargıları aşma ve hayata sarılma gücü veren hikâye, neşeli desenlerle canlanıyor.

Güneş’in iki tutkusu var: hikâye dinlemek ve parka gitmek. Dinlediği maceralar kadar, zincirleri gıcırdayan salıncağı, tersten bindiği eski kaydırağı da çok sever. Parktan eve dönmeye ayak dirediği bir gün, dedesi ona geçmiş zamanlardan konu açar. Parkta geçirilen zorlu bir gecenin hikâyesini öğrenen Güneş, babasının da desteğiyle anıların peşine takılır. Sonunda mahalleliyle ve arkadaşlarıyla parkta düzenledikleri kamp gecesi, ateşin etrafında acı tatlı günlerin anmasına dönüşecektir...

Tartışma Konuları

  1. Güneş meraklı kedileri andırıyormuş; kediler meraklı mıdır? Meraklı olduklarını nasıl anlarsınız?
  2. Güneş’in babası yayıncı; kitapçı ile yayıncı, yazarla yayıncı arasında ne farklar var? İçinizde bu meslekleri seçmek isteyenler kimler?
  3. Parktan eve dönme vakti geldiğinde Güneş’in ileri sürdüğü itirazları haklı buluyor musunuz? Babasının “her seferinde cadılık yapıyor” diye annesine yakınması haklı mı; gerçekten yaptığı “cadılık” mı? Siz de parktan eve dönme vakti geldiğinde benzer biçimde itiraz ediyor musunuz?
  4. Mahalle yaşamında parklar ne işe yarar; çocuklar, gençler, yetişkinler için park neden önemli? Sizce kentlerimizde neden her mahallede park yok?
  5. Parkta bir sürü yabancı çocuk olduğunu söylediğinde babasının Güneş’e, “Yine de çocuklar anlaşır,” demesini açıklayın. Aynı dili konuşmayan çocuklar nasıl anlaşır? Çocuklar anlaşıyorsa yetişkinlerin anlaşamamasının nedeni ne? Parktaki bu yabancı çocuklar kimler olabilir?
  6. Nazel Amca’nın ailesinin parkta derme çatma bir kulübede kaldığını öğreniyoruz. Herhangi birinin ya da bir ailenin böyle yaşaması konusunda ne düşünüyor; nasıl hissediyorsunuz? Temizlik, yemek, uyumak, ders çalışmak gibi ihtiyaçlar ve hava koşulları düşünüldüğünde parktaki bir kulübede sizce yaşam nasıldır?
  7. Ülkesini terk ederek göçmen olmak bir aileyi nasıl etkiler, gittikleri ülkede nasıl karşılanırlar? Bir çocuk dağlar, sınırlar aşıp ülke değiştirdiğinde hayatında neler değişir?
  8. Mahalleli, parktaki kulübeye sığınan göçmen aileye başta neden mesafeli davranıyor? İlişkileri hangi nedenle değişiyor?
  9. Sizce 64. sayfada yazar neden hatırlamanın muhteşem, unutmamanın değerli olduğunu söylüyor? Bizi üzen, korkutan, düşündüren anıları da hatırlamalı mıyız? Neden?
  10. Kitaptaki desenleri inceleyin. Mimiklerine, davranışlarına, sorduklarına, ilgilendiklerine bakarak Güneş’i ve babasıyla, dedesiyle ilişkilerini öyküyü okumayan birine nasıl anlatırsınız?
  11. Çadır kampının çocuklar ve yetişkinler için zevkli yanları ve zorlukları neler? Sınıfınızda kimler çadırda tatil yaptı? Deneyimlerinizi kısaca anlatın.

Yukarı

Yaratıcı Etkinlikler

Çalışmaların çoğu online / çevrimiçi ortamda, ekran başında da gerçekleştirilebilir.
  • Resimleme: Güneş’in özellikle tutkunu olduğu iki şey, parka gitmek ve hikâye dinlemek. Herkes diğerlerine söylemeden, Güneş gibi tutkunu olduğu şeyin ya da şeylerin resmini yapsın. Resmini gösterdiğinde diğer öğrenciler bunların ne olduğunu tahmin etsin. Bakalım, kimlerin tutkuları ortak?
  • El işi: Önce dünya haritasında Nazel Bey ve ailesinin geldiği Gazze’nin yerini bulun. Sonrasında herkes savaştan etkilenen Gazzeli çocuklar için beyaz güvercin maketi, üstüne mesaj yazılmış yaprak, saç tokası, rozet, renkli figür gibi yaratıcılığını kullanarak el işi sembolik bir armağan yapsın ve bu haritaya ya da özel bir panoya tuttursun. Harita/pano “Gazzeli Çocuklara Sevgiyle” başlığıyla sergilensin.
  • Mektup: İsteyen öğrenciler, Filistin Gazze’de yaşayan hayali bir yaşıtına kendini anlatan ve Gazze’deki savaşı yorumlayan birer mektup yazsın. Öğrenciler mektuplarda kendini nasıl tanıtacak, onu sevindiren ya da üzen konuları nasıl aktaracak, Gazzeliler için duygularını ve dileklerini nasıl anlatacak? Dileyenlerin mektupları sınıfta önce isim vermeden okunsun ve kimin mektubu olabileceği hep birlikte bulunmaya çalışılsın. Sonrasında mektuplar el işlerinin yer aldığı “Gazzeli Çocuklara Sevgiyle” sergisine eklensin.
  • Yazma: Herkes mahalle yaşamında parkların önemini anlatmak üzere, “Bence park…” diye başlayan cümleyi kendince tamamlasın. Parkta çekilmiş bir fotoğrafını göstersin. Parkı olmayan mahallerde oturanlar da konuyla ilgili taleplerini dile getirsin. Bütün yazılar ve fotoğraflar “Parkına Sahip Çık” başlıklı panoda sergilensin.
  • Sosyal Sorumluluk Projesi: Önce sınıfça depremin ne olduğunu, depremle ilgili herkesin neler bildiğini ve Türkiye’de deprem konusunun önemini tartışın. Sonrasında depremde yapılması doğru ve yanlış olan davranışları ayrı ayrı listeleyin. Üçüncü aşama olarak da depreme hazırlık niçin hangi önlemlerin alınması gerektiğini irdeleyin. Bu büyük doğa olayının yaratabileceği tehlikelere karşı evlerde ve okullarda yapılması gerekenleri sıralayın. Listeyi ve önlemleri okulda görünür yerlerde sergileyin. Depremle ilgili farkındalık yaratın.
  • Pantomim: Aynı dili konuşmasalar bile çocukların anlaşabilmesini deneyimlemek üzere, gönüllü öğrenciler önceden karar verdikleri ilginç anılarını hiç sözcük kullanmadan, yaratıcı biçimde işaretlerle ve sırayla diğerlerine anlatsınlar. Bakalım, diğerleri anıyı ve hikâyesini anlayabilecekler mi? Anıların paylaşımı bittiğinde tarafların nasıl hissettiklerini irdeleyin. Bu deneme sırasında video çekilirse, anlatanın ve dinleyenlerin neler deneyimlediği daha iyi görülebilir.
  • Oyun: Park, oyun, deprem, 17 Ağustos, anı, arkadaş, göçmen, dede-torun, baba-kız, mahalle, dayanışma, kamp, hikâye, komşuluk, kitap okuma gibi sözcükleri tek tek kağıtlara yazarak katlayın ve bir çanağa koyun. Aynı sözcükten birkaç tane yazılabilir. Her öğrenci bu çanaktan çektiği kâğıtta yazan sözcükle ilgili özenli ve anlamlı bir cümle kursun. Örnek: Parklar mahallelinin buluşma alanıdır ve çok değerlidir. / Dedemle hiç unutmak istemediğim anılarım var. / Baba-kız geceleri birlikte hikâye okumaya bayılırız vb… Kâğıdı açtıktan sonra en fazla 15 saniye içinde cümlesini kuramayan oyundan elenir. Sona kalan 5 öğrenci sınıfça alkışlanır.
  • Sergi: Yazarın, “Ortak anılara sahip olmak, birbirine bağlıyor insanları,” sözünü deneyimlemek üzere sınıftan değişik gruplarla hikâyesi olan pozlar oluşturun ve fotoğraflarını çekin. Her fotoğraf için bir açıklama hazırlayın. Örnek: “Aslı, Sinan ve Yağmur birlikte ders çalışmayı çok sever”, “Kerim o gün okula geç kaldığı için çok üzülmüştü, herkes onu teselli etti”, “Kuzey’in anlattığı fıkraya Naz, Murat, Ayça, Okan çok güldü”, “İpek, Rüzgâr, Doğu ve Mehmet harika bir sunum yaptılar, hepimiz çılgınca alkışladık”, “Sınıfça Mert’in voleybol maçını izledik, ona destek verdik; takımı maçı kaybetti, ama yine de gönlümüzün kazananı onlar” vb. Fotoğrafları, “…Sınıfından Anlar ve Anılar” başlığıyla diğer sınıfların da görebileceği bir yerde sergileyin ve sosyal medyada paylaşın.

Yukarı